Miyop, Hipermetrop Ve Astigmat Tedavisinde Gelişmiş Lazer Teknolojisi...

Lazerde teknoloji faktörü çok önemli!

Miyop, Hipermetrop Ve Astigmat Tedavisinde Gelişmiş Lazer Teknolojisi...
21 Ocak 2015 Çarşamba 14:17

Gelişen tıp teknolojileri sayesinde gözlük kullananların imdadına yetişen lazer teknolojisi her geçen gün yeni gelişmelerle farklı bir boyut kazanırken, bu uygulamayı yaptırmak isteyenler de yaşanan bilgi karmaşası içerisinde doğru karar vermekte güçlük çekebiliyorlar.

 

Dünyagöz Gaziantep'ten Opr. Dr. Akgün Sayar, lazerle tedavisi olmak isteyenler için rehber niteliğinde önemli bilgiler verdi. Gözdeki kırma kusurlarının (miyopi, hipermetropi, astigmatizma) tedavi edilmesinde kullanılan lazer teknolojilerinde her geçen gün yeni gelişmeler yaşanıyor. Yeni nesil bıçaksız lazer teknolojisi olarak adlandırılan Intralase ve kişiye özel Wavefront yöntemlerinin uygulanmaya başlanması ile birlikte lazer tedavisinde hangi teknolojinin tercih edilmesi gerektiği, yeni ve eski teknolojinin nasıl ayırt edileceği, aradaki farkın ne olduğu gibi sorular gündeme geldi.

 

YENİ VE ESKİ TEKNOLOJİNİN FARKI

 

Lazer ameliyatı için 2 işlem gerekir. Birinci işlem gözün önündeki kornea yüzeyinin aşılması, ikinci işlem ise korneanın numaraya göre yenidenşekillenmesi. Yeni teknolojide kornea yüzeyi Femtosaniye lazer ile bıçaksız aşılıp, numaralar da kişiye özel tedavilerle düzeltilebiliyor. Opr. Dr. Sayar, yeni nesil lazer tedavilerinin dünyayı daha net göstermedeki başarılarının çok üstün olduğunu belirterek, günümüzde gözdeki kırma kusurlarının tedavisinde iLASIK tedavisinin teknolojik olarak en gelişmişlazer yöntemi olduğunu söyledi.

 

Opr. Dr. Sayar, iki aşamadan oluşan ve gözlükten kurtulma ameliyatlarının baştan sona bıçaksız lazerle yapıldığıuygulamayla ilgili şu bilgileri verdi: "Operasyonun birinci aşamasında Femtosaniye lazeri olan Intralase cihazı ile bıçak kullanmadan, en ince ayarlı bir şekilde kornea tabakasında arzu edilen kalınlıkta ve çapta bir kapak oluşturuyoruz. Tamamen doktor kontrolü altında yapılan bu işlem sırasında vakum boşalması gibi herhangi bir sıkıntı olursa bile korneada bir hasar oluşmuyor, yeni bir kapak oluşturarak ameliyata devam edebiliyoruz. Bıçaksız lazer ameliyatı güvenli kapak oluşturmak için geliştirilmiş en ileri yöntemdir.

 

Bu yöntemle son derece ince fakat dayanıklı kapaklar oluşturabiliyoruz.Bu kapaklar sayesinde iyileşme çok hızlı oluyor, hastalar 5-6 saat sonra gözlüksüz görmenin keyfini çıkarmaya başlıyorlar. İkinci aşamada bıçaksız olarak oluşturduğumuz bu kapakçığın altına göz numaralarını düzeltmek üzere, korneanın eğimini değiştirecek Excimer laser uyguluyoruz. Yeni teknolojide Excimer lazeri, NASA pilotlarına da uygulanan kişiye özel Wavefront yöntemi ile ya da Wavefront'a optimize edilmişyöntemlerle uyguluyoruz.

 

Wavefront göz bozukluğunu sadece gözlük numaralarıyla ifade etmeyip, bu bozukluğun daha detaylı tarifi anlamına gelir. Wavefront ölçümü alınırken iris fotoğrafı da hafızaya alınır ve ameliyat sırasında hasta yattığı için gözü biraz devrilmiş olsa bile cihazın iris tanıma özelliği ile hastanın astigmat aksı birebir yakalanmış ve tedavi doğru düzleme yapılmışolur. Bu yüzden özellikle astigmatlarda Wavefront tedavileri yüksek başarılır. Wavefront aynı zamanda gece görüşü için de standart lazer tedavilerine üstünlük gösterir.

 

Eski teknolojide mikrokeratom adı verilen ve bıçak kullanılan bir sistemle korneada kapak (flap/kesi) oluşturulur. Mekanik keratomda kontrol tamamen doktorun dışındadır, doktorun müdahale şansı yoktur. Kesi sırasında vakum kaybedilirse kesi yırtılır, ameliyat iptal edilir. Kornea hasarı fazla değilse, 3 ay sonra yöntem tekrarlanır. Bu da gözde oluşabilecek farklıproblemlere yol açarken, net görüşü olumsuz etkileyebilmektedir. Ayrıca eski nesil Excimer lazer tedavileri gece ışık saçılmalarını daha fazla hissettirir."

 

LAZERLE İLGİLİ MERAK EDİLENLER

 

Opr. Dr. Sayar lazer uygulamasıyla ilgili hastaların kafalarında pek çok soru işareti bulunduğuna dikkat çekerek, bu sorulara şu şekilde açıklık getirdi:

 

"Hastalarımızın kafasındaki en önemli soru işareti numaraların geri gelip gelmeyeceği konusundadır. İleri teknoloji ürünü tetkik ve teşhis cihazları ile tedavi süreci ve sonucu başarı oranlarımız artmış, risklerimiz azalmıştır. Hiçbir zaman %100 başarı diyemeyiz ama artık çok daha az sürpriz yaşıyoruz. Kafalardaki bir başka soru işareti ise operasyon sırasında gözün oynamasının, doğru bakmamasının bir soruna yol açabileceği konusundadır. iLASIK cihazında bulunan ve FBI'ın da kullandığı iris tanıma özelliği ile hafızaya aldığı irisi yakalayarak göze birebir kitlenme özelliği sayesinde lazer tedavisi tam arzu edilen koordinatlara uygulanır, göz hedeften çıkınca lazer durur, hedefe gelince tekrar başlar. Ayrıca bu kilitlenme özelliği sayesinde astigmatlılar da gözlüklerinden daha başarılı şekilde kurtulabilmektedir. Son olarak da lazer olmuş hastaların ileride katarakt gibi diğer göz ameliyatı olamayacağından bahsedilir. Bu tamamen yanlış bir bilgidir."

 

Kaynak:sanliurfa.com


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.