Gözleriniz İlahi Tasarımın Bir Başyapıtıdır
İnsan vücudunun tüm organları arasında hiçbiri insan gözünden daha muhteşem ve harika değildir

Gözleriniz İlahi Tasarımın Bir Başyapıtıdır
İnsan vücudunun tüm organları arasında hiçbiri insan gözünden daha muhteşem ve harika değildir.
Çapı yaklaşık iki buçuk santimetre olan göz, bilim insanlarının asla taklit edemediği şeyler yapar. Çok uzaktaki bazı şeyleri koklayabilir ve elbette sizden çok uzaktaki bazı şeyleri duyabilirsiniz, ancak mesafeyi tahmin etme yeteneği yalnızca gözlerinize aittir. Gözleriniz gökyüzünü delip geçebilir, milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki yıldızları veya gezegenleri görebilir, ancak aynı zamanda sadece birkaç santimetre uzaktaki bir şeye de odaklanabilir.
İşte bu, gözünüzdeki irisin, korneanın arkasındaki jöle benzeri maddeye nüfuz etmesine izin verilen ışık miktarına uyum sağlama yeteneği sayesinde mümkün. Bu da uyarıları beyninize gönderilen sinyallere dönüştürüyor ve bu sinyaller size ne gördüğünüzü söylüyor. Basit mi? Hayır! Son derece karmaşık. Çok parlak bir günde, örneğin güneşli, karlı veya sisli bir günde, gözünüzün irisi neredeyse karanlıkta olduğundan 100.000 kat daha fazla kapanabilir.
Bilim insanları zaman zaman insan gözünün irisini, net bir görüntü kaydetmek için gereken miktarda ışığın geçmesine izin veren kaliteli bir kameranın lensinin diyaframına benzetmişlerdir; ancak gözünüzün lensi, şimdiye kadar yapılmış en gelişmiş kameradan çok daha karmaşıktır.
İnsan gözü gerçekten çok karmaşıktır; kan damarları ve sinirler yüzeyden geçer, kaslar ve sinir lifleriyle iç içe geçer ve düzgün görmenizi sağlamak için bunların hepsinin birlikte çalışması gerekir. Bilim insanları, neden siyah beyaz yerine renkli gördüğünüzden hâlâ emin değiller, ama görüyorsunuz. Bir gün batımının güzelliğine veya bir dağ sırasının ya da okyanusun ihtişamına hayran kalmanızı sağlar.
Aynı zamanda, tamamen istemsiz bir şekilde her göz kırptığınızda, gözünüzdeki irisin yüzeyine sıvı pompalanır ve göz kapaklarınız kirleri temizler. Bu, gözünüzün yumuşak kalmasını ve işlevini sürdürmesini sağlar.
İstediğimiz zaman hafifçe açık kapattığımız göz kapağımızın süsü gibi görünen o güzel kirpikler, gözümüze cisim kaçmasını engelleyen bir tutucu veya bariyer görevi görür.
Oxford Üniversitesi'ndeki ünlü İngiliz fizyolog Sir Charles Scott Sherrington, insan gözü üzerine klasik bir eser kaleme aldı. Bu kitapta şöyle diyordu: "İnsan gözünün karmaşık mekanizmasının ardında, bir Ana Plan'ın nefes kesici görüntüleri yatıyor."
Zaman, dünyaya açılan bu olağanüstü pencereyi daha ayrıntılı bir şekilde anlatmaya izin vermiyor, ancak insan gözünün karmaşıklığı bana iki şey hakkında çok net bir şekilde bilgi veriyor.
- Bana bu kadar karmaşık bir şeyin kendiliğinden oluşup evrimleşemeyeceğini söylüyor. Termodinamik yasaları ve insan vücudumun kırılganlığı, zaman geçtikçe her şeyin daha karmaşık hale gelmek yerine, yokuş aşağı gidip dağılma eğiliminde olduğunu söylüyor. Yaşlanma süreci bile bunun bir kanıtı. Yıldan yıla gözlüklerim kalınlaşıyor, belim de öyle; daha keskin, daha ince ve daha kaslı olmuyor.
- İnsan gözünün karmaşıklığı, Allah’ın tasarımının ne kadar muhteşem olduğunu gösteriyor
Bir dahaki sefere gözünüze bir toz kaçtığında, bunun ne kadar çok şeyi hafife aldığımızı hatırlatmasına izin verin ve "Görüşünüzü size verdiği için ilahi güce teşekkür ederim" deyin.
İlgili Galeriler