Merhaba Herkese!

Bu kadar yabancılaşmak neden?

Merhaba Herkese!
21 Nisan 2015 Salı 07:43

Merhaba herkese. Bu evrendeki bütün canlılara gönülden merhaba!

Toplum olarak birbirine bir merhaba söylemeyi bile esirgeyen varlıklar haline dönüştük. Peki, neden böyle olduk? Neden toplumda sadece biz varmışız gibi davranıyoruz? Bu kadar yabancılaşmak neden?

Bu durum için pek çok neden var şüphesiz. Herkes kendi kendine yaşar olmuş durumda. Kişisel egolarımız, bencilliğimiz, bireysel odaklı yaşantımız ve ön yargılarımız böyle davranmamızın başlıca psikolojik nedenleri. Sosyolojik açıdan bakacak olursak; maddi kaygılar ve toplumda yaşanan kötü olaylar en bağlayıcı nedenlerin başında geliyor.

Evet, aslında merhabalaşmanın önemini bilirsek belki daha duyarlı davranacağız. Eminim birçoğunuz biliyorsunuzdur merhabanın kelime anlamını. Ama bilmeyenler için tekrar açıklamak gerekirse; merhaba dilimize Farsçadan girmiş bir kelimedir. Ve bu kelime Farsça da 'benden size zarar gelmez' anlamını taşımaktadır. Ne güzel değil mi? Ne içten bir anlam. Çoğu kez dilimize sırf alışkanlık olarak yerleşen merhaba aslında ne kadar büyük bir manevi değer taşıyor. İnsan olarak bunu hissetmekten ne kadar hoşnut oluruz öyle değil mi?

Merhabayı genelde selamlaşırken kullanırız. Bir topluluğa girdiğimizde, evimize geldiğimizde, işyerine geldiğimiz de selamlaşmak için merhabayı kullanırız. Ortamdaki iletişime iyi başlamak için merhabalaşmak ve bunun söylerken merhabanın anlamını karşındaki insana hissettirircesine ifade etmek güçlü iletişimler için çok iyi bir temel oluşturur.

Fakat günümüzde hangimiz bu konuda ne kadar duyarlıyız. Sabah evden çıktığımızda yanından geçtiğimiz insanlara, bindiğimiz toplu taşıma araçlarındaki insanlara, ya da girdiğimiz marketteki çalışanlara merhaba diyor muyuz? Maalesef demiyoruz. Toplumda sadece biz yaşıyormuş gibi davranıyoruz. Bunun sonucunda da birbirine yabancı, birbirini tanımayan ve güvenmeyen bir toplumun temellerini atıyoruz.

Hâlbuki bilim insanları birbirini tanımayan kişilerin karşılıklı gülümsemesinin insanlar arasındaki iletişimi daha güçlü kıldığını, birbirlerini görmezden gelenlerin ise anında ruh hallerinde olumsuz değişiklikler olduğunu deneylerle kanıtlamışlar. Öyle ki; bu deneylerde insanların tanımadığı kişilerin kendilerini görmezlikten geldiklerini hissettiklerinde psikolojik olarak acı çektikleri ortaya çıkmış. Hatta bu durumun insanın fiziksel halini bile olumsuz yönde etkilediği de bilinen gerçekler arasında. Araştırmaların dikkat çeken bir tarafı da insanların sosyal yaşam içinde topluluklara dâhil olarak yaşadıklarından, o topluluktan çıkartıldıklarında hayattan soyutlanmış oldukları gerçeğidir.

ABD'nin Indiana Üniversitesi'nde sosyal psikolog olan Eric Wesselmann ve doktor arkadaşları kişilerin toplum içine kabul edilmelerini ya da dışlanmalarına temel alarak bir deney yaptılar. Oldukça kalabalık bir okul kampüsündeki yayalardan 239'una kişilerin haberleri olmamak kaydıyla gözlemde bulundular. Araştırma grubundaki bilim insanları, gözlemlenen insanların yanlarından geçerken bazen gülümseyip merhaba dediler bazen de kişileri görmezden geldiler. Deney sonrasında hiçbir şekilde bu gözlemden haberi olmayan deneklerden araştırmacıların uzattıkları ankete katılmaları istendi.

Anketin sonucunda; selam vermeden veya gülümsemeden yanlarından geçenlerin, kişileri anında olumsuz yönde etkilediği ortaya çıktı. Yüzüne bir kez bile bakılmayan kişiler, selamlaşma anında gülümseme olsun olmasın selam alan kişilere göre, kendilerini toplumdan dışlanmış olarak gördüklerini ifade ettiler.

Bu deney her şeyi özetliyor aslında. Kendi yaşantımızda da buna benzer olaylarla mutlaka karşılaştığımızı düşünecek olursak, yapılan araştırma toplumda hâkim olan ruh halini de gözler önüne sermektedir. Toplumun bu evreye gelmesi, böyle bir şuura bürünmesinin zeminini toplum yine kendisi oluşturmuştur. Gelişen dünya ve teknoloji ile artık 'merhabalar' daha sanal ve daha yüzeysel oldu maalesef. Sosyalleşmeyi sadece sosyal medya üzerinden yapan kişiler gitgide yalnızlaşmaktadırlar.

Oysa bizim gelenek ve göreneklerimizi hatırlayacak olursak selamlaşmanın ne kadar önemli bir davranış olduğunu da belki de daha iyi idrak edeceğiz.

Örneğin eskiden bir mahallenin sakinleri; o mahallede yaşayan insanları sokakta gördüklerinde mutlaka selam verir hal hatırlarını sorarlarmış. O mahallede yaşayanlar birbirlerine duydukları güven neticesinde herkesin dertlerini de mutluluklarını da bilirlermiş ve bu konuda paylaşımda bulunurlarmış. Sıkıntısı olanların bu sıkıntılarını daha kolay atlatmaları için manevi destekte bulunulur, gerekirse ortak bir yardımlaşma içinde bulunarak maddi anlamda da sorunu çözmek için uğraşırlarmış. Böylelikle sıkıntılar paylaşılarak daha küçülür, yine aynı şekilde mutluluklar da paylaşılarak büyürmüş. Şu an orta yaş grubunda olanlar eski mahalleler deki kapı önü sohbetlerini de eminim çok iyi hatırlarlar. Ne tatlı sohbetlerdi değil mi onlar?

Oysa günümüzde öyle mi? Bırakın mahalleyi aynı apartmanı paylaştığımız insanlardan bile bihaber yaşıyoruz. Bir merhaba demekten, selam vermekten, tatlı bir tebessümden aciz durumdayız. Olur, da bize bir şey sorarsa diye karşımızdaki insanla göz göze bile gelmiyoruz.

Aynı binada, aynı sokakta yaşadığımız insanlara duyduğumuz güvensizlik ortamı bizleri git gide daha da yalnızlaştırıyor. Bunda yaşanan olumsuz örneklerin etkisi oldukça yüksektir kuşkusuz. Ama bizler yine de herkesi aynı kefeye koymayalım. Bu dünyada iyilerin olduğunu unutmamak ve o iyilerle sağlıklı bir gelecek oluşturmak için çevremizden selamı sabahı kesmeyelim, tatlı bir gülümsemeyi esirgemeyelim. İnanın bir 'merhaba'yla sadece karşı taraf değil siz de kendinizi çok daha huzurlu hissedeceksiniz.

Melek Sakaloğlu

 

 

 


Etiketler; #merhaba

İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.