Gözde Hatıralar "Hikmet Büyükkaraman"

"Gözde Hatıralar" yarışmamızda "Hikmet Büyükkaraman" hatıra metni

Gözde Hatıralar "Hikmet Büyükkaraman"
03 Ocak 2017 Salı 17:02

Optik Gazete olarak düzenlediğimiz "Gözde Hatıralar" metin yarışmamız yayınlanmaya ve oy almaya başladı.

Gözlükçülük ve optisyenlik mesleğine ilişkin hatıralarımızı kişisel belleğimizin derinlerinden çıkararak, ortak belleğimize aktarmak ve paylaşmak amacıyla düzenlediğimiz yarışmamıza katılan hatıra metinlerini her gün buradan yayınlayarak, siz değerli okuyucularımızdan yarışmacılarımıza desteklerinizi bekliyoruz.

Facebook’ta beğeni sayısı ile en yüksek oyu alan katılımcılar halkın beğeni oyu ile seçilerek ödüllerine hak kazanacaklardır. Siz de Optik Gazete facebook sayfasında https://www.facebook.com/OptikGazete  yayınladığımız hatıra metnini beğenerek, yarışmacıya destek olabilirsiniz.

Katılmak isteyen sektör mensupları ve optisyenlik bölümü öğrencilerimiz yazdıkları hatıra metinlerini gönderebilir ve büyük ödülleri kazanma şansına sahip olabilirler. Hatıranızı göndermek için tıklayınız: http://yarisma.optikgazete.com/hatirani-gonder/

Gözde Hatıralar yarışmasına katılan "Hikmet Büyükkaraman" isimli yarışmacımızın hatıra metnini aşağıda siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz.
OPTİSYENLİĞİ ŞEÇMEMİN NEDENLERİ
Bu mesleği sevmemdeki ve seçmemdeki en önemli olay kardeşimin başına gelen hastalıktı.

    Kardeşim o zamanlar sadece 6 yaşında idi daha çok küçüktü minicik kapkara gözleri vardı.Hiç bir zaman o gözlerin hasta olacağı aklıma gelmemişti.Kardeşimin hastalığını çok geç fark ettik.

    Hastalığı fark etmemize neden olan olay bir sabah ailemle beraber kahvaltı yapıyorduk ve mevsimlerden de yaz annem sofrayı sermişti sofranın rengi koyu kırmızıydı annem kahvaltıya karpuz koymuştu. Kardeşim daha annemden karpuz koymasını istiyordu biz o an şaşkınlık içinde idik ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Fark etmiştim kardeşimin görmediğini ama kabullenememiştim sonuçta kardeşimdi.

    Sonrasında optisyenimiz olan kişiye başvurduk onun tavsiyesi ile doktora gittik.

    Doktor kardeşime uzun tahliller uzun gecen göz filmlerinde sonunda üveit tanısını koymuştu. Tam anlamamıştık ne olduğunu daha önce hiç duymamıştık böyle bir hastalık olduğunu doktor anlatmıştı ama o anın heyecanıyla hiç bir şey anlamamıştık sadece tedavinin uzun sürecini anlamıştım.

    Diğer gün optisyenimizin yanına bir kere daha gittim optisyenimiz bilgili bir kişiydi o kişi anlatmıştı bu hastalığı üveittin nasıl bir hastalık olduğunu ve neler yapmamız gerektiğini anlattı ve bizi yönlendirdi.

    Kardeşim uzun bir dönem hastanede kaldı. Üveitin geçmesi çok uzun bir dönem aldı. Sonrasında kalıcı bir %20’lik kayıp oldu.gözlük kullanmaya başladı sonrasında zorda olsa o günler geçti.

    Aklımda bir şey kalmıştı iyi insanlar her yerde vardı karar vermiştim ya göz doktoru olacaktım ya da optisyen ve kararım optisyenlikten yana oldu.

   Ve şunu öğrendim optisyenlik sadece hastaya gözlük satan tüccar değil aynı zamanda kırma kusurlarını bilen hastalıkları bilen ve insanların amacına uygun gözlük yapan kişidir.
Not : Gönderilen hatıra metinleri katılımcının gönderdiği şekilde yayımlanmış, hiçbir şekilde cümle yapılarına müdahele edilmemiş, noktalama ve imla kurallarında düzeltme yapılmamıştır.




 
 

İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.