Gözde Hatıralar "Elif Akay"

"Gözde Hatıralar" yarışmamızda "Elif Akay" hatıra metni

Gözde Hatıralar "Elif Akay"
04 Ocak 2017 Çarşamba 13:31

Optik Gazete olarak düzenlediğimiz "Elif Akay" metin yarışmamız yayınlanmaya ve oy almaya başladı.

Gözlükçülük ve optisyenlik mesleğine ilişkin hatıralarımızı kişisel belleğimizin derinlerinden çıkararak, ortak belleğimize aktarmak ve paylaşmak amacıyla düzenlediğimiz yarışmamıza katılan hatıra metinlerini her gün buradan yayınlayarak, siz değerli okuyucularımızdan yarışmacılarımıza desteklerinizi bekliyoruz.

Facebook’ta beğeni sayısı ile en yüksek oyu alan katılımcılar halkın beğeni oyu ile seçilerek ödüllerine hak kazanacaklardır. Siz de Optik Gazete facebook sayfasında https://www.facebook.com/OptikGazete  yayınladığımız hatıra metnini beğenerek, yarışmacıya destek olabilirsiniz.

Katılmak isteyen sektör mensupları ve optisyenlik bölümü öğrencilerimiz yazdıkları hatıra metinlerini gönderebilir ve büyük ödülleri kazanma şansına sahip olabilirler. Hatıranızı göndermek için tıklayınız: http://yarisma.optikgazete.com/hatirani-gonder/

Gözde Hatıralar yarışmasına katılan "Elif Akay"  isimli yarışmacımızın hatıra metnini aşağıda siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz.
     Kontakt lens; gözün kırma kusurlarını ( Miyop, hipermetrop, astigmat ) düzeltmek için gözlüğe alternatif olarak yani gözlüğü kullanmayı sevmeyenler veya gözlük kullanmaya alışamayanlar için üretilmiştir ve kornea ön yüzeyine takılan merceklerdir. Kontakt lensleri göz sağlığını korumak için kullananlar olduğu gibi bunları kozmetik olarak kullananlar da var.

   Kontakt lens kullanacak kişilerin her ne sebepten olursa olsun kontakt lensleri bilinçli bir şekilde kullanması gerekir; çünkü sağlıktan, özellikle de en hassas organımız olan ‘GÖZ’ sağlığından bahsediyoruz!

   Kontakt lensler kullanımlarına göre ( günlük, haftalık, aylık, yıllık ) değişebiliyor ve özelliklerine göre de değişkenlik gösterir.

   Şimdi size staj yaptığım sırada mesul müdürün anlattığı kontakt lensle ilgili bir anıyı paylaşacağım: “ Bundan birkaç yıl önce bir genç kız günlük kullanılan günlük renkli lenslerden almış. Optisyen kontak lensi nasıl kullanacağını ve nelere dikkat etmesi gerektiğini ( Lens günlük lens olduğu için her gece yatmadan önce lensleri çıkarmasını ve onları solüsyon kutusuna temiz ve hijyenik bir şekilde koyması gerektiğini vs. anlatmış ). Ama bu kız her nasıl olduysa gözlerinden lenslerini yatmadan önce çıkarmayı unutmuş. Sabah kalktığında bu kız gözlerinin ağrısından duramamış ve lensleri aldığı optikçiye gitmiş ve optisyen bu durum karşısında kızı hemen göz doktoruna götürmüş acil olarak. Göz doktoru, kızın ilk önce sağ gözündeki lensi çıkarmış ve sonra sol gözündeki lensi zor da olsa görmüş ve onu çıkarmış. Göz doktorunun kızın sol gözündeki lensi zar zor görmesinin nedeni: Maalesef, kızın sol gözündeki lens katlana katlana ufalmış ve gözün çukur kısmındaki boşluğa girmiş olmasıydı. Bu yüzden kız çok acı çekiyormuş. Sonuç olarak, her şeye rağmen, kızın gözleri yavaş yavaş iyileşmeye başlamış ve gözleri eski sağlığına dönmüş. Bu genç kız kontakt lens kullanırken artık daha da bir bilinçli kullanmaya özen göstermiş.”

Kontakt lenslerin kullanımında dikkat edilecek hususlar hiçbir şekilde yabana atılmamalıdır. Kontakt lenslerin yanlış kullanımı göz sağlığını tehlikeye sokar. Bu nedenle kontakt lensler ‘BİLİNÇLİ’ bir şekilde kullanılmalıdır.
 
     Bir hafta sonuydu, ben ve ailem komşumuza misafirliğe gitmiştik. Misafirliğe gittiğimizde konu benim optisyenlik okumamdan yola çıkarak, komşumuz başından geçen bir olayı anlattı. Ben de bu olayı sizlere aktaracağım: “Komşumuz Fatma Hanımın kızı Zeynep ilkokul dördüncü sınıfa gidiyormuş. Zeynep sınıfta arka sırada oturuyorken tahtaya yazılan yazıları net göremiyormuş ve bu yüzden gözlerini hafif de olsa kısarak tahtaya bakıyormuş yazılanları görmek için. Bunu fark eden Zeynep’in sınıf öğretmeni, Ayşe Hanım, Zeynep’i en ön sıraya almış ve öğretmeni Zeynep’e: “Şimdi tahtayı iyi görebiliyor musun?” diye sormuş.

Zeynep: “ Evet, öğretmenim şimdi daha iyi görüyorum tahtayı ve tahtaya yazılanları.” Zeynep bunu öğretmenine söyledikten sonra öğretmeni Zeynep’in annesini, Fatma Hanımı, okula çağırmış. Fatma Hanım da hemen ertesi günü okula Zeynep’in öğretmeniyle konuşmak için gelmiş.

Öğretmen: “Hoşgeldiniz, Fatma Hanım.”

Fatma Hanım: “Hoşbulduk, hocam. Hocam, Zeynep’le ilgili kötü bir durum veya bir sorun yoktur inşallah! İşimi gücümü bir kenara bırakıp da geldim.”

Öğretmen: “Endişelenmeyin, Zeynep’in derslerden yana hiçbir sıkıntısı yok ve sınıfın birincisi. Benim sizi çağırmamın asıl nedeni: Zeynep tahtayı uzaktan net göremiyor ve bu yüzden gözlerini kısarak tahtaya bakıyordu. Ben de onu ön sıraya aldım.”

Fatma Hanım: “Evet, hocam Zeynep bahsetti bundan; ama tam anlamadım durumu, yani?”

Öğretmen: “Yanisi şu, Zeynep’i bir göz doktoruna götürseniz iyi olur hem erken teşhis hayat kurtarır; çünkü Zeynep’in uzaktaki şeyleri net göremediğini fark ettim. Bu nedenle sizi buraya kadar yordum.”
Fatma Hanım: “Zeynep çok kitap okur, derslerine günü gününe çalışır, ev ödevlerini zamanında yapar. Zeynep’in uzaktaki bazı şeylere baktığında gözlerini kıstığını fark etmiştim; ama ne yalan söyleyeyim önemli bir şey değildir, diye düşündüm. Ben bunu sizin kadar önemseyip ciddiye almadım doğrusu.”

Öğretmen: “Bu durum hiç de yabana atılacak, önemsenmeyecek bir konu değil. Zeynep’i en kısa zamanda bir göz doktoruna götürmenizi şiddetle tavsiye ederim. Bu Zeynep’in göz sağlığı için önemli…”

Fatma Hanım öğretmenin dediklerinden sonra hiç vakit kaybetmeden Zeynep’i bir göz doktoruna götürdü. Zeynep’in gözlerinin uzağı görmemesinin nedeni: Miyop oluşuymuş.

Zeynep’in sağ gözü: -0.75 ve sol gözü ise -0.50 imiş.

Zeynep miyop başlangıcındaymış ve göz doktoru Fatma Hanıma: “Zeynep’i iyi ki daha fazla geciktirmeden getirmişsiniz; çünkü Zeynep miyobun başlangıcındaymış. Eğer biraz daha geciktirseydiniz Zeynep gözlerini kısarak bakmasından dolayı baş ağrıları da kendini göstererek artardı ve hatta göz tembelliği de oluşabilirdi gözlerinde. En kötüsü de bu durum şaşılığa kadar da çıkabilirdi. Bununla beraber göz derecesi de gittikçe yükselirdi. Zeynep’e yazdığım dereceye sahip gözlüğü hemen bir optikçiden temin edin ve Zeynep gözlüğünü takmamazlık etmesin.” diye altını basa basa söyledi.

NOT 1) Bu hikayede geçen anı gerçek olup hikayede geçen kişilerin ismi değiştirilmiştir. Bilginize sunulur…
NOT 2) Küçük yaşlarda olan çocuklar ile ilkokul, ortaokul çağındaki çocuklar gözlerinde herhangi bir rahatsızlık olsa da bunu fark etmeyebilirler ve bu çok doğal bir durum. Bu yüzden bunu fark etmek ilk başta ailelere, öğretmenlere, yakın çevreye ve büyüklere düşüyor.

GÖZ SAĞLIĞIMIZA GEREKEN ÖNEMİ VERELİM!!!

Not : Gönderilen hatıra metinleri katılımcının gönderdiği şekilde yayımlanmış, hiçbir şekilde cümle yapılarına müdahele edilmemiş, noktalama ve imla kurallarında düzeltme yapılmamıştır.




 
 

İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.