Blefarit, göz kapaklarının kenarlarında iltihaplanmaya yol açan kronik bir durum.
Göz kapaklarında sabahları yapışkanlık, kızarıklık, şişlik ya da kaşıntı mı hissediyorsunuz? Bu belirtiler, blefarit adı verilen ve göz sağlığını tehdit edebilen bir rahatsızlığın habercisi olabilir.
Her yaşta görülebilen bu durum, basit bir tahriş gibi görünse de, tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabildi.
Bilimsel çalışmalar ve dünya çapındaki uzmanlar, blefaritin erken fark edilmesinin ve doğru bakımın görme sağlığını korumanın anahtarı olduğunu söyledi.
BLEFARİT NEDİR? GÖZ KAPAKLARININ SESSİZ DÜŞMANI
Blefarit, göz kapaklarının kenarlarında iltihaplanmaya yol açan kronik bir durum. Genellikle bakteriyel enfeksiyonlar, ciltteki yağ bezlerinin tıkanması veya alerjik reaksiyonlarla tetiklendi.
İki ana türü bulunan blefarit—ön (kirpik diplerinde) ve arka (meibomian bezlerinde)—kuru göz sendromu ve arpacık gibi komplikasyonlara yol açabiliyor.
American Journal of Ophthalmology’de yayımlanan bir çalışma, blefarit hastalarının %40’ında kuru göz sendromunun eşlik ettiğini ve bu durumun görme kalitesini düşürdüğünü ortaya koydu.
Uzmanlar, blefaritin genellikle kronik bir seyir izlediğini ve düzenli bakım gerektirdiğini belirtti.
BELİRTİLER: GÖZLERİNİZ NE ANLATIYOR?
Blefaritin belirtileri, çoğu zaman basit bir yorgunluk veya alerjiyle karıştırıldı. Ancak şu işaretler, dikkatli olmayı gerektirdi:
İngiltere’deki Moorfields Göz Hastanesi’nden oftalmolog Dr. Annegret Dahlmann-Noor, “Bu belirtiler haftalarca sürüyorsa veya sık tekrarlıyorsa, mutlaka bir göz doktoruna başvurulmalı” uyarısında bulundu.
Tedavi edilmediğinde blefarit, kornea hasarı ve hatta kalıcı görme kaybı gibi ciddi sonuçlara yol açabiliyor.
NEDEN OLUR? RİSK FAKTÖRLERİ NELER?
Blefarit, çeşitli faktörlerle tetiklenebiliyor. ABD’deki Mayo Clinic’ten dermatolog Dr. Dawn Davis, “Seboreik dermatit, rozasea ve alerjik cilt hastalıkları, blefarit riskini artırıyor” dedi.
Ayrıca kontakt lens kullanımı, makyajın yeterince temizlenmemesi ve stres de bu durumu körükleyebiliyor.
Avustralya’daki Sydney Üniversitesi’nden göz sağlığı uzmanı Dr. Isabelle Jalbert, çevresel faktörlerin de rol oynadığını belirtti:
“Kuru hava, tozlu ortamlar ve uzun süre ekran başında kalmak, göz kapaklarının yağ dengesini bozarak blefarite davetiye çıkarıyor.”
Clinical & Experimental Ophthalmology’de yayımlanan bir çalışma, blefarit vakalarının %25’inin meibomian bez disfonksiyonuyla bağlantılı olduğunu ve bu durumun özellikle 40 yaş üstü bireylerde yaygın olduğunu gösterdi.
TEDAVİ VE ÖNLEME: UZMANLARDAN ÖNERİLER
Uzmanlar, blefaritin kontrol altına alınmasında erken müdahalenin kritik olduğunu vurguladı:
İşte öneriler:
Göz Kapağı Hijyeni: Ilık kompres ve özel temizleme solüsyonlarıyla göz kapaklarını düzenli temizlemek, iltihabı azaltıyor.
Dr. Akpek, “Günde iki kez 5 dakikalık ılık kompres, meibomian bezlerini açar ve semptomları hafifletir” dedi.
Medikal Tedavi: Hafif vakalarda yapay gözyaşı damlaları, ileri durumlarda ise doktor kontrolünde antibiyotik veya steroid içeren damlalar kullanılıyor.
Beslenme Desteği: Omega-3 zengini gıdalar (somon, ceviz) ve bol su tüketimi, göz sağlığını destekledi. Investigative Ophthalmology & Visual Science’daki bir çalışma, omega-3 takviyesinin blefarit semptomlarını %30 azalttığını buldu.
Makyaj ve Lens Dikkati: Göz makyajını her akşam temizlemek ve lensleri hijyenik kullanmak, riski düşürüyor.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Blefarit, her yaştan insanı etkileyebiliyor, ancak bazı gruplar daha savunmasız:
Kanada’daki Toronto Üniversitesi’nden oftalmolog Dr. Clara Chan, “Özellikle alerji mevsimlerinde blefarit vakaları artıyor. Polen ve toz, göz kapaklarını tahriş ederek durumu kötüleştiriyor” dedi.
BİLİMSEL VERİLER NE DİYOR?
Cornea: Blefarit, tedavi edilmediğinde kornea hasarı riskini %15 artırıyor.
British Journal of Ophthalmology: Göz kapağı hijyeni, blefarit semptomlarını %50 azaltıyor.
Ophthalmology: Meibomian bez disfonksiyonu, blefarit vakalarının %60’ında görülüyor.
GÖZ SAĞLIĞINIZ İÇİN HAREKETE GEÇİN
Göz kapaklarındaki kızarıklık ve şişlik, sadece bir estetik sorun değil, blefarit gibi ciddi bir rahatsızlığın habercisi olabilir.
Dr. Dahlmann-Noor, “Gözleriniz, sağlığınızın aynası. Onları ihmal etmeyin” çağrısında bulundu.
Kaynak: www.yenicaggazetesi.com.tr
