Tıp Dünyasında Mucize Gibi İki Önemli Gelişme!
Körlüğün en yaygın çeşidi “sarı nokta” hastalığı tarihe karışıyor. Brintanya’daki Moorfields Göz Hastanesi’ndeki doktorlar, kök hücre operasyonunu 60 yaşındaki bir kadın hastaya yaptı. Belçikalı Leuven Katolik Üniversitesi’nde yapılan araştırmada hamileliğin geç dönemlerinde kemoterapi tedavisi gören kadınların bebeklerinin sağlıklı dünyaya gelebileceği ortaya kondu.
1- Körlüğe kökten çözüm!
Körlüğün en yaygın çeşidi olarak bilinen, yaşa bağlı makula dejenerasyonu, halk arasındaki ismiyle sarı nokta hastalığı, Britanyalı cerrahlar tarafından yapılan bir operasyonla tarihe karıştı. Britanya’nın The Guardian gazetesi, Moorfields Göz Hastanesi’ndeki doktorların ülkedeki göze ilk embriyonik kök hücre operasyonunu gerçekleştirdiği 60 yaşındaki kadının körlüğünün tamamen geçtiğini duyurdu. Londra Körlük Tedavi Merkezi, Moorfields, Londra Üniversitesi Oftalmoloji Enstirüsü, Pfizer ve Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü’nün ortak yürüttüğü çalışma kapsamında laboratuvarda geliştirilen göz hücreleri geçen ay yaklaşık 1 saatlik ameliyatla kadın hastaya nakledildi. Doktorlar, 9 hastaya daha aynı ameliyatı uygulayacak. Embriyonik kök hücreler blastokist denilen 4-5 günlük embriyonun iç hücre kütlesinden elde edilirler. Blastokist embriyonun rahim duvarına yerleştirilmeden önceki safhasıdır.
2- Hamile kanser hastalarına müjde! Anne karnında kemoterapi!
Belçikalı bilim insanları hamile kanser hastaları için hayati önemde bir araştırmaya imza attı. Leuven Katolik Üniversite’sinde yapılan araştırmada hamileliğin geç dönemlerinde kemoterapi tedavisi gören kadınların bebeklerinin sağlıklı dünyaya gelebileceğini ortaya kondu. Araştırmada anne karnında kemoterapiye maruz kalmış 1-3 yaş arası 129 çocuk incelendi. Araştırmayı yürüten uzmanlar hamileliğin ilk 12 haftasında kemoterapi görmenin bebekte kalıcı hasara yol açabileceğini hatırlattı.
Anneliğe engel değil...
Ancak araştırma hamileliğinin ikinci ve üçüncü üç aylık dönemlerinde tedavi olan kadınların çocuklarının zihinsel gelişimlerinin ve kalp fonskiyonlarının normal olduğunu gösterdi. Araştırmayı yürüten jinekolojik onkoloji profesörü Frederic Amant, “Elde ettiğimiz sonuçlar gösteriyor ki kanser tedavisi hamileliği sona erdirecek bir unsur değil. Geç olmadan bu hastalarda kemoterapiye başlanmalıdır” diye konuştu. Amant bulguların tüm kemoterapi türleri için olmasa da büyük bir kısmı için geçerli olacağını savundu.
Karşı tez de var!
İngiliz TheGuardian gazetesinin görüş aldığı Amerikan Kanser Derneği ise kemoterapinin hamileliğin ilk dönemlerinde halen tehlikeli olduğunun altını çizdi.
Kaynak: cumhuriyet.com.tr
İlgili Galeriler
