Gözlerdeki Belirtiler Bunama Riskine İşaret Ediyor!
Araştırmada, gözdeki atardamarlarda daralma ve toplardamarlarda genişleme belirtileri olan bireylerde, bu durumun bir gözde ağrıya, basınca ve görme kaybına neden olabileceği; aynı zamanda bunama riskini artırabileceği saptandı.

Gözlerinizdeki Bu Belirti Bunama Riskine İşaret Ediyor
Yeni yapılan bir araştırma, göz sağlığındaki bazı bozulma belirtilerinin yalnızca görme sorunlarına değil, aynı zamanda erken yaşta bunama riskine de işaret edebileceğini ortaya koydu.
Yeni Zelandalı uzmanlar tarafından gerçekleştirilen bir araştırma, bulanık görme ve görme lekeleri gibi belirtilerin erken başlangıçlı demans riskini işaret edebileceğini ortaya koydu. Otago Üniversitesi’nden uzmanlar, göz arkasındaki ışığa duyarlı dokunun (retina) normalden ince olması durumunda, demansın 60’lı, 50’li hatta 40’lı yaşlarda teşhis edilme olasılığının ciddi şekilde arttığını belirledi.
Tıbbi olarak ‘retina incelmesi’ olarak bilinen bu sorun; görmede noktalar, çizgiler veya yanıp sönen ışıklar görme gibi bozuk görüşe ve renk algısında değişikliklere neden oluyor.
Araştırmada, gözdeki atardamarlarda daralma ve toplardamarlarda genişleme belirtileri olan bireylerde, bu durumun bir gözde ağrıya, basınca ve görme kaybına neden olabileceği; aynı zamanda bunama riskini artırabileceği saptandı.
Otago Üniversitesi'nden araştırmacılar, her iki sorunun da hem göze hem de beyne yeterli kan gitmediğini gösterdiğini ve bunun da hafıza kaybına yol açan hastalığın gelişimine katkıda bulunabileceğini ileri sürdü.
Bunun aynı zamanda hastalık için bilinen bir risk faktörü olan vücuttaki zayıf dolaşımın bir işareti olabileceği gibi kalp krizi ve felce de yol açabileceğini eklediler.
Uzmanlar hem retina incelmesinin hem de damar değişikliklerinin, beyin ve göze yeterli kan akışının sağlanamadığını gösterdiğini, bunun da hafıza kaybına neden olan nörolojik süreçleri tetikleyebileceğini ifade etti. Ayrıca bu belirtilerin, vücutta zayıf dolaşımın bir işareti olabileceğini ve kalp krizi ile felç riskini de artırabileceğini vurguladılar.
Demans tedavileri semptomları ortadan kaldırabildiği ve ilerlemesini yavaşlatabildiği için erken teşhis daha iyi sonuçlar için kritik öneme sahiptir.
Çalışmanın başyazarı psikolog Dr. Ashleigh Barrett-Young, kapsamlı göz muayenelerinin, demansa yatkın bireyleri belirlemede faydalı bir yöntem olabileceğini söyledi. Araştırmada, ortalama yaşı 45 olan 900 Yeni Zelandalının verileri incelendi.
Katılımcılar, 45 yıl boyunca çeşitli yaşlarda takip edildi. Retina görüntülemeleri ve bilişsel testlerin birlikte değerlendirildiği çalışmada, retina sağlığı kötü olan bireylerin 45 yaşına geldiklerinde bilişsel gerileme belirtileri gösterme olasılığının daha yüksek olduğu ortaya çıktı.
Araştırmacılar, bu tür görüntüleme yöntemlerinin demans riskini orta yaşta tespit etmede basit ve düşük maliyetli bir yol olabileceğini belirtti. Ancak bu testlerin yalnızca risk göstergesi sunduğu, kesin teşhis koymadığı uyarısında bulunuldu.
Katılımcıların retinalarının fotoğrafları ve taramaları, bir kişinin hastalığa yakalanma riskini tahmin etmeyi amaçlayan bilişsel testlerle birleştirildi.
Değerlendirmeler doğumda ve üç, beş, yedi, dokuz, 11, 13, 15, 18, 21, 26, 32, 38 yaşlarında ve en son olarak 45 yaşında gerçekleştirildi.
Sonuçlar, retina incelmesi ve göz damar sağlığının kötü olması nedeniyle 45 yaşına gelindiğinde bilişsel gerileme belirtileri gösterme olasılığının çok daha yüksek olduğunu gösterdi; bu durum genellikle bunamanın habercisidir.
Araştırmacılar, görüntüleme yönteminin orta yaşlı yetişkinlerde demans riskini değerlendirmede basit ve düşük maliyetli bir yöntem olabileceğini belirtti.
Ancak testin yalnızca potansiyel riski gösterebileceği ve kesin bir tanı olmadığı konusunda uyarıldılar.
ÇENE KASI DA ÖNEMLİ BİR GÖSTERGE
Demans riskiyle ilişkili bir başka fiziksel gösterge de çeneyi hareket ettiren temporalis kasının büyüklüğü. Kasın küçük olması, genellikle genel kas kaybı (sarkopeni) ile ilişkilendirilir ve bu da yıkıcı hastalıkların habercisi olabilir.
İngiltere’de yaklaşık 944 bin kişide demans olduğu tahmin edilirken, bunların yüzde 7,5'ini 65 yaş öncesinde başlayan ‘genç başlangıçlı demans’ vakaları oluşturuyor. Bu grupta en yaygın tür ise Alzheimer. Gençlerde demansın üçte biri Alzheimer kaynaklıyken, bu oran 65 yaş üstünde yüzde 60’a çıkıyor.
Kaynak: www.dailymail.co.uk
İlgili Galeriler