Gerçekten Oda Mı Olacağız, Yoksa Dernekçilik Sistemi İle Mi Yönetileceğiz?

"Oda-birlik süreci devam ederken ilginç olaylara şahit oluyoruz."

Gerçekten Oda Mı Olacağız,  Yoksa Dernekçilik Sistemi İle Mi Yönetileceğiz?
20 Eylül 2019 Cuma 10:02


Gerçekten Oda Mı Olacağız,
Yoksa Eski Zihniyetin Egemen Olduğu Dernekçilik Sistemi İle Mi Yönetileceğiz?

 
Değerli Meslektaşlarım,

Oda-birlik süreci devam ederken ilginç olaylara şahit oluyoruz.

Geçtiğimiz günlerde, ismi bizde saklı olan bazı oda-birlik yöneticileri, çeşitli tedarikçi ve toptancıları heyetler halinde ziyaret ettiler. OpakLens’in farklı illerdeki bazı şubelerine de yapılan bu ziyaretlerde, ilgili kişilerin oda kurulması için ciddi bir miktarda para yardımı beklediklerini üzülerek öğrendik.

Şimdi bu olanlara bakıp, hemen, her şeyi kötüye yormadan önce bir nefes alıp olaya geniş açıdan bakmaya çalışalım. Bunun iki açıklaması olabilir.

1    Oda kuruluşu için görev üstlenen kişiler, büyük bir iyi niyetle odanın çalışacağı ofis ortamının tefrişatını bir an önce çabucak, oda-birlik kurumunun ağırlığına uygun kalitede ve kullanışlılıkta yapmak üzere kolları sıvamış ve bunun için gerekli ödeneği bir an önce sağlamanın yolunu aramış olabilirler. Kısacası bu iyi niyetli bir girişim olabilir.
2     Ya da oda kuruluşu için görev üstlenen kişiler, şimdiye kadar örneklerini gördüğümüz bazı dernek yöneticileri gibi, bu görevin getirdiği yetkileri bir güç unsuru olarak şahsi kazanımları için kullanma yolunu seçmiş olabilirler.

Açıkçası ben bu ziyaret ve taleplerin şu ana kadar olduğu bölgelere bakarak bunun iyi niyetli bir girişim olduğunu düşünüyorum. Daha önce dernek yönetimlerinde bulunmuş kişiler aidat toplamanın zorluklarından dolayı, Sivil Toplum Kuruluşu olarak bazı faaliyetleri yapabilmek adına, zaman zaman tedarikçi ve firmaların sponsorluğuna başvururlardı. Bizim şirketlerimizin de geçmişte yerel bağımsız optisyenlik müesseselerinin gelişimini sağlayacağına inandığımız STK’lara bu tip desteği çok olmuştur. Ancak daha sonra gördük ki bu dernekler ve yöneticileri alınan bu desteği maalesef kendi çıkarları için kullanmışlar ,hatta daha da öteye giderek bunu alışkanlık haline getirmişlerdi. Dolayısıyla şahsen şu anda karşılaştığımız bu durumların, bu geçmişteki alışkanlıkların bir uzantısı olduğunu düşünüyorum. Hatta çok saf ve temiz bir amacın dürtüsüyle, hızlı davranıp, görevi en iyi şekilde yapma aşkıyla hareket edildiğine inanıyorum.

Ancak, iyi niyetli de olsa, bazı hareketlerimiz bizi yanlış sonuçlara taşıyabilir. Bu nedenle de oda-birlik konusunda görev alan ve alacak olan herkesin, bölgesindeki her bir meslektaşının sorumluluğunu taşıdığını hissederek, bir adım sonrasını, hatta birkaç adım sonrasını çok iyi düşünerek hareket etmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.

Gözden kaçırılmaması gereken ilk husus şudur: Oda-birliğin geliri optisyenlik müesseselerinin vermekle yükümlü olduğu yıllık aidatlardan sağlanır. Her optisyenlik müessesesi faaliyetine devam etmek için oda-birlik yapısı içinde bulunmak ve aidatlarını düzenli şekilde ödemek zaruretindedir. Oda-birlik bu noktada derneklerden farklı olarak gelir tıkanması yaşamaz.

Optisyenlik müesseselerine ürün sağlayan ve hizmet sunan toptancı, tedarikçi, üretici gibi firmaların ise oda-birlik yapısı içinde böyle bir konumu ve bağlantısı yoktur. Dolayısıyla oda-birlik yöneticilerinin toptancı, tedarikçi, üretici gibi firmalardan oda-birlik kuruluşunun giderleri için talepte bulunmasının yasal ve fonksiyonel bir zemini bulunmamaktadır. Bu zemin olmadığı için de, iyi niyetle de olsa bu tip taleplerde bulunmak, daha sonra kötü niyetli yaklaşımda olan kişilerin şahsi kazançları için rahat hareket edebilecekleri ortamlar hazırlar.

Oda-birlik kuruluşu ve yönetimi için gereken gelir, optisyenlik müesseselerinin kayıt sırasında ödeyeceği oda giriş ücreti ve aidat üzerinden sağlanacaktır. Şu anda belirlenen rakam 1,760 TL gibi oldukça yüksek bir miktardır. Türkiye’de yaklaşık 7,000 optisyenlik müessesesi bulunmaktadır. Bunların her biri işin başında odaya 1,760 TL giriş ücreti ve aidat ödeyecektir. Bu da düz hesapla 12,320,000 TL etmektedir. Bir optisyenlik müessesesine bağlı olmadığı için zaruri olarak değil de, gönüllü olarak odaya kayıt olmak isteyecek olan optisyenlerin aidatlarını da buna eklersek bu rakam daha da yükselecektir.

Oda-birlik kuruluşuna ve yıllık yönetimine gayet yeterli olacağı belli olan bu rakamın üzerine toptancı, tedarikçi ve üreticilerden bu miktarların kat kat üstünde ekstra ödeme istenmesi ne gibi sorunlara yol açabilir, kısaca ona da değinmek isterim.

Öncelikle iyi niyetli kişilerin açtığı bu yoldan girmeye hazır bekleyen bazı kişilerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Şu an odaların kurulması için göreve getirilen kişilerden bazılarının, odayı da eski alıştıkları üzere, dernekler gibi yönetmeye kalkışmaları riskini apaçık görüyoruz. Oysa odalar, dernek gibi yönetilemez, yönetilmemelidir. Kaldı ki derneklerin de aidatları dışında bir gelirinin olması düşünülemez.

Örneğin, daha önce iktisadi teşekkül adı altında bir sistem kurarak farklı bir gelir kaynağı yarattıklarını söyleyen dernek yöneticilerinin kendi kişisel gelirlerini arttırmak dışında derneğe nasıl bir gelir ürettiğini bilenimiz var mı? Birkaç yıldır aktif olan bu iktisadi teşekküllerin gelir tabloları dernek üyeleriyle şeffaf bir şekilde paylaşılmadığı için derneğe faydası olup olmadığını bilmemiz mümkün değildir. Daha önce toptancılığı deneyip başarılı olamamış kişilerin derneklerin yönetimine geçerek optisyenlik müesseseleri üzerinden kişisel gelir üretmelerinden başka bir işe de yaramadığı aşikardır. Oda kuruluş sürecinde yer alan ve bu işlere asla karışmamış ve karışmayacak birçok yönetici ve yönetici adayı da bulunmaktadır, sözüm asla onlara değildir.

Çok dikkatli olmamız gereken bir zamandayız! Oda’nın derneklere göre sektördeki müessese ve kuruluşlara yaptırımı çok daha fazla olduğu için bu tür davranışların getireceği zararlar da çok büyük olur. Odaya ödenecek olan aidatların takibi mümkündür. Ancak bu şekilde açıktan ödenecek miktarların hiçbir şekilde takip edilemeyeceğini de hepimiz biliyoruz.

Ve bu ekstra miktarlar talep edilirken, odanın gelecekteki gücünü korkutucu bir tehdit gibi kullanmak da işi gerçek bir haraç alma şekline dönüştürebilir.

Doğal olarak da, bu iyi niyetli olduğuna inandığımız, ancak zemini olmayan taleplere Opak Lens olarak hali hazırda “hayır” cevabı vermiş durumdayız. Hepimizi yakından ilgilendiren oda-birlik kurulum sürecini, sektör mensubu herkes gibi biz de dikkatle takip ediyoruz. Ancak sürecin yönetiminde ve seçimler aşamasında kamuoyu ve sektör menfaatlerini gözeterek yaptığımız araştırmaya destek vermesi dışında, yönetiminde bulunduğum Opak Lens oda-birlik sürecinin hiç bir aşamasına ne olumlu, ne de olumsuz anlamda dahil olmamıştır, işini yapmaya devam etmiştir. Çünkü optisyenlik müessesesi olmadığı için de dahil olmasını gerektiren bir zemin yoktur. Hatırlayacağınız üzere söz konusu araştırmanın sonuçlarını da Optik Gazete’de paylaşmış ve görev alacak kişiler konusundaki görüşlerimi de bildirmiştim.

Üyelerinden alacakları aidatlar bir yana, sektör temsilci ya da şirketlerine maddi anlamda güvenerek yol almak bir sivil toplum örgütünün amacı olamaz. Sivil toplum örgütlerinin görev alanı ülkemizde sektörümüzün kanayan yaralarına çözüm bulmak odaklı olmalıdır. Daha yolun başında kurum, kuruluş ya da şahısları maddi bir beklenti zaruretine maruz bırakmak ise ileride olacakların göstergesi niteliğindedir.

Takdir edersiniz ki, Opak Lens olarak bu tür teklifleri bundan sonra da kabul etmeyeceğiz. Ancak bu açıklamamızdan sonra böyle bir talep ile bize müracaat eden kişi ve kurumların doğrudan tepkiyle karşılanacağını da buradan bildirmek isterim. Bugünden sonra bu nitelikte bir teklif gelirse bu kişilerin isimlerini, kamuoyu ve sektör ile paylaşacağımızı belirtmek isterim.

Sektörümüzün tüm toptancı, tedarikçi ve üreticilerinin bu hassas konuda aynı duruş ve davranışı göstermeleri, gelecekte oluşacak riskleri bugünden bertaraf etmek açısından çok önemlidir. Tüm toptancı, tedarikçi ve üretim yapan kuruluşların bu tür talepler geldiğinde aynı tepkiyi vermelerini beklediğimizi bildirir, tüm sektör mensuplarımıza iyi çalışmalar dilerim.

Sevgi ve saygılarımla,

H. Erol Harbi
Opak Lens Yönetim Kurulu Başkanı


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.