Burçin KÜÇÜKÖREN’den Optik Sektörü İçin Çok Konuşulacak Röportaj!

Optik Sektöründe Kooperatifçilik denilince ilk akla gelen isimlerden bir tanesi olan GÖZKOOP & Tüm Optisyenler ve Gözlükçüler Temin Tevzi Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Küçükören ile Türkiye’de kooperatifçiliğin optik sektörüne katkıları üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.

Burçin KÜÇÜKÖREN’den Optik Sektörü İçin Çok Konuşulacak Röportaj!
08 Eylül 2015 Salı 16:06



Optik Sektöründe Kooperatifçilik denilince ilk akla gelen isimlerden bir tanesi olan GÖZKOOP & Tüm Optisyenler ve Gözlükçüler Temin Tevzi Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Küçükören ile Türkiye’de kooperatifçiliğin optik sektörüne katkıları üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.


Kooperatifçiliğin optik sektörüne sağladığı faydalar nelerdir?
Kooperatifçiliğin optik sektörüne maddi, manevi, sosyal konularda birçok katkısı olmuştur ve olmaya devam edecektir. 


Maddi katkıları;

  • Herkesin tahmin edeceği gibi, bir optisyenlik müessesesinin 100 tane alım yapabileceği bir üründen, 100 firma bir araya gelip 10.000 adet talepte bulunduğu zaman fiyatı çok daha avantajlı olabiliyor. Satıcıya verdiğimiz ödeme garantisi de, ticareti onun açısından cazip hale getiriyor.
     
  • Kooperatif ortağı, istediği tedarikçi ile ticaret yapabiliyor. Anlaşmalı olan tüm tedarikçilerden ürün alma zorunluluğu yok. Ancak kooperatif çatısı altında olan tedarikçilere her zaman öncelik veriliyor.

  • Müessese, kooperatif üzerinden birçok tedarikçiden alım yaptığı halde sadece kooperatife borçlanıyor ve tek yere ödeme avantajı sağlıyor.
     
  • Kooperatif ortağı 'hangi ürünü kaça aldım' 'ucuz mu pahalı mı' 'hangi tedarikçiye hangi vadede ödeme yapacağım' 'aldandım mı' gibi birçok soruyu kendine sormaktan kurtuluyor. Çünkü kooperatifi onun için en iyi anlaşmayı yapıp kendisine sunuyor. Bugün bir kooperatif ortağı tüm alımını kooperatif üzerinden yapma kararı alsa, yıl bazında kârlılığı minimum %10 maksimum %30 oranında artacaktır.
     
  • Kooperatifler ortaklarına, kendi tescilli markalarında ürünler (cam ve çerçeve) sunarak, piyasada rekabet avantajı sağlıyor. (İleride her kooperatifin veya zincirin kendi tescilli markasında ya da distribütörlük aldığı markalarda ürünler piyasaya sürdüğünü göreceğiz.)
     
  • Bazı ithalatçı ve üretici dünya firmaları, ülkemizdeki yerli yabancı zincirlere sağladıkları fiyat avantajlarını kooperatiflere sağlamıyor. Bu da bireysel müesseselerin piyasada ki zincirler karşısındaki rekabet gücünü zayıflatıyor. Bu tip tedarikçilerin piyasada aranılan ürünlerini kooperatifler kendi imkânlarıyla daha avantajlı şartlarda ithal ederek, ortaklarına sunabiliyor. Bunun piyasada bilinen adı 'paralel ticaret' tir. Bu vesileyle şunun da altını çizmek isterim; yanlış bir işmiş gibi gösterilmeye çalışılan Paralel Ticaret Yasal'dır. Tam aksine bunu engellemeye çalışmak suçtur.

  • Kooperatifler, ortaklarına her geçen gün farklı farklı konularda maddi avantajlar sunmaktadır. Zaten kuruluş amaçları başında da bu vardır. Ancak ilerisi için en büyük maddi kazanç, kendi markalarına yaptıkları yatırımlar olacaktır. Hiç bir optisyenlik müessesesi bir ticari şirket gibi babadan evladına devir sistemiyle yıllarca sürdürülemez. Ancak kooperatif hissesi ve tescilli markaları kooperatif var olduğu sürece babadan evlada aktarılarak kalabilir. Markalar bu hızla yükselmeye devam ederse, en büyük maddi kazanç bu sayede olacaktır.

Manevi katkıları;
Kooperatif çatısı altında olmak, ortaklarla bir araya gelerek projeler üretmek, bunları hayata geçirmek ve 'bizim' diyebileceğimiz markalarımızı piyasaya sürmek, bu ürünleri sokakta tüketicinin yüzünde görmek, parayla alamadığımız ürünlerin kapımıza gelmesi, kendi fuarımızı yapabilmemiz, piyasada kooperatif ortağının kendisini ayrıcalıklı hissetmesi, yaşadığımız ülkede sektörün en büyük alıcısı durumunda olmamız ve bunlara benzer daha birçok konular da manevi kazanımlardır.

 

Sosyal katkıları;
Eskiler belki bilir, "iki gözlükçü bir araya gelemez" derlerdi. Kooperatifler bu felsefeyi de çürüttü. Sadece kağıt üzerinde değil, fiziksel olarak da en az sene de iki kez organizasyonlarda bir araya geliyoruz. Kooperatif ortakları bunu az buluyor ve daha çok görüşmek istiyorlar. Bir araya gelindiğinde birbirlerinden inanılmaz faydalı şeyler öğrendiklerine defalarca şahit oldum. Burada kilit nokta, birbirleriyle rekabet halinde olmamaları. WhatsApp grupları var, sosyal medyada arkadaşlıklar kuruluyor, eşler çocuklar tanışıyor, yeni dostluklar  kuruluyor. Hatta son olarak "Gözkoop ailesi halı saha futbol maçları" organize ettik. İl il gezmeyi de planlıyoruz.


Kooperatiflerin yapılanma süreci ve çalışma şekilleri nasıldır?

Yapılanma süreci;
Türkiye'de sektörümüzde kurulan üç kooperatif de Temin Tevzi Kooperatifi'dir. Yani optisyenlik müesseselerinin ihtiyacı olan malları en uygun şekilde tedarik etmek üzere kurulmuşlardır. Kooperatiflerin ortaklarından aldığı sabit bir aidatları yoksa, varlıklarını ve büyümelerini, ortaklarının kooperatifleri üzerinden yapacakları alım gücüyle doğru orantılı sürdürürler. 

Burada kooperatiflerin önünü açacak iki etkenden birincisi, tedarikçi ve ortak sayılarının yeterli düzeyde olması, ikincisi de, ticaretin belli seviyenin üstünde olmasıdır.

Burada tedarikçilerimize düşen görev, ortak sayısına bakmadan en az ilk iki yıl için gerekli imkanları sunmaktır. Optisyenlik müesseselerine düşen görev ise, tedarikçilerin sayısına ve kim olduğuna bakmadan kooperatife dahil olmak, girdikten sonra da elinden gelen mal alım gücünü kooperatif üzerinden yapmaktır. İki taraf da iyi niyet çerçevesinde bu noktada buluşursa projenin başarısız olması imkansızdır. 

Kooperatiflerin çalışma sistemi;
Kooperatif ile anlaşmalı olan tedarikçilerin pazarlamacıları her zaman olduğu gibi, ortakları ziyaretlerinde siparişleri alırlar, ürünler irsaliye ile direk sipariş alınan müesseseye gönderilir. Fatura ise daha sonra kooperatif üzerinden gelir. Bu sayede ürünler hızlı teslim edilmiş olur. Ürünlerin garanti konuları da yine direk müessese ile tedarikçi arasında kargolamayla çalışır. 

Ayrıca isteyen tedarikçi, kooperatifin sezon başlarında düzenlediği organizasyonlara katılarak ürünlerini sergileyebilir, bu sayede hem kooperatif ortaklarıyla ikili görüşmeler yapabilir hem de toplu siparişler alabilir.


Optik Sektöründe kooperatiflerin çoğalması neden gereklidir? Bunu sağlamak için yapılması gerekenler nelerdir?

Sektörde kooperatif sayısının çoğalması gerekiyor, dışarıda hiç bir optisyenlik müessesesinin kalmaması lazım. Türkiye’deki yaklaşık 5.000 bireysel müessesenin de bu sisteme dahil olması gerekir. Çünkü yabancı sermayeli perakende zincirler karşısında ayakta kalabilmenin tek yolu budur.

Bunu yapabilmenin yolu, kooperatif mantığını bireysel müesseselere iyi anlatabilmek ve bunu duyurabilmektir. (Şu an yaptığımız gibi.) Burada sizin gibi iletişim araçlarına çok iş düşüyor. Ben bu söyleşi talebinize çok sevindim, ara ara gelişmelerle ilgili yine yapmalıyız.


Şu andaki mevcut kooperatiflerden optik sektörü memnun mudur?

Şu an sektör kooperatiflerden memnun mu bilmiyorum ama, kooperatifler sektörden memnun değil bence! Az önce söz ettiğim bir iki konuya tekrar döneceğim. Bireysel mağazaya, kooperatife katılması teklif ediliyor, firma sahibinin takıldığı konular; 

  • Hangi tedarikçilerle çalışıyorsunuz?
  • İskontolar nasıl?

Kooperatiflere katılmayı düşünen müessese sahiplerine bu iki konu hakkında bilgi vermek istiyorum; Bugün anlaşmalı olunan bir tedarikçiyle yarın da çalışılacak anlamına gelmez. Bir iki tedarikçi için kooperatife dahil oluyorsanız, bu büyük bir hata olur. Yarın yollar o tedarikçilerle ayrılırsa kooperatifi de bırakacak mısınız? Ya da, istediğiniz tedarikçi bugün listede olmayabilir, ama bu yarın da olmayacak anlamına gelmez. Tam aksine siz buraya dahil olup güç katarsanız, yarın zaten istediğiniz tedarikçiyle kooperatifiniz masaya oturacaktır. Yani herkes hazır pişmiş aş ister, ama şu yemekte benim de tuzum olsun diyenlerle kurulan projeler her zaman başarılı olur. Sektör de onu sever!

İskontolara gelince, daha önce de belirttiğim gibi, kooperatifler zaten alımlarda avantaj sağlamak amaçlı kurulmuş alım guruplarıdır. Bunu sorgulamak gereksizdir. Mutlaka bireysel mağaza kooperatif üzerinden yaptığı alımlarda en az bir TIK daha avantajlı alım yapacaktır. Her ürün çok avantajlı gelmeyebilir. Buradan çıkacak sonuç, "bu kooperatif başarısız demek değildir”. Bu konu kooperatif ortaklarının o ürüne gerekli ilgiyi göstermediğinin işaretidir. Çünkü iskontolar, alım miktarıyla aynı paralelde yükselir. Siz dahil olmadığınız bir kooperatife, "şu üründe iskonto ne kadar" sorusunu sorarsanız, o kooperatif de size "sen kooperatiften yılda ne kadar mal alacaksın" diye sorar. 

Ancak cevaplanması gereken başka sorular da geliyor;

  • Ödeme şartları, vadeleri nedir?
  • Alım mecburiyeti var mı?
  • Kooperatif sıkıntıya düşerse, sorumluluğumuz nedir?
  • Ne gibi faaliyetleriniz var, ilerisi için projeleriniz var mı?

Bu soruların cevapları her kooperatife göre farklı olabilir. Merak eden kişiler, bunların cevabını kooperatif başkanlarını direk arayarak öğrenebilirler. (Telefonlara 'egod.com.tr' web sitesinden ulaşabilirsiniz.) 

Sadece sorumluluk kısmı üç kooperatif için de aynıdır. Kooperatif sıkıntıya düşerse, Sınırlı Sorumlu olduğu için, Ortak sadece girişte koyduğu ortaklık pay bedeli olan;

1.000 TL zarara uğrar.

Sonuç olarak memnuniyet konusunu şöyle bağlamak istiyorum; iyi niyet çerçevesinde, davayı anlayarak yapılan birleşmelerde, sektörün tüm elemanları memnun oluyor. Ancak samimiyetsiz, art niyetli yaklaşımlar olduğunda zaten bünye kabul etmiyor, ters tepiyor.


Burada bardağın neresine baktığınız önemli, boş kısmına mı, doluya mı?


Sektörümüzde kooperatiflere daha etkin katılımı sağlamak için neler yapılmalıdır?
Kooperatiflere daha etkili katılım sağlamak için, belli illerde toplantılar düzenleyerek hem sektör temsilcileri, hem de üniversitelerden hocalar davet edip, sunumlar yapmalıyız. Bunun organizasyonunu derneklerimiz, federasyonlarımız ve konfederasyonumuz organize etmelidir. Diğer taraftan tüm iletişim araçlarıyla, optisyenlik müesseselerine ulaşmalıyız. Bunları bir kere değil, belli zaman aralıklarıyla tekrar etmeliyiz. 


Türkiye’de gözlükçüler neden tek bir kooperatif ya da bir birlik altında toplanamıyor?
Türkiye’de sektörümüzün tek bir birlik altında toplanmasını onaylıyorum. Zaten konfederasyon o birlik anlamına geliyor. Ancak tek kooperatif yanlış olur düşüncesindeyim. Aramızda yaşayacağımız tatlı rekabet yok olur, bugün olduğu gibi her yerde aynı ürünlerle birbirimizin ekmeği ile oynar dururuz. Sermaye de kendi perakende düzenini kurmaya, daha keyifle devam eder.

Farklı kooperatifler olmalı, farklı tedarikçilerle anlaşabilmeli, farklı markalar satabilmeli, kendi tescilli  markaları olabilmeli (cam-çerçeve), her şehirde ilçede tüm kooperatiflerin ortağı olmalı.

İşte o zaman kimse kimsenin ekmeğine bakmaz, herkes kendi işine bakar! 

Burçin KÜÇÜKÖREN
GÖZKOOP & Tüm Optisyenler ve Gözlükçüler Temin Tevzi Kooperatifi
Yönetim Kurulu Başkanı

****Optik Gazete olarak inanıyoruz ki birlik içinde olanların karşısında hiçbir güç duramaz.

***Yoğun temposuna rağmen bizleri kırmayarak röportaj vermeyi kabul eden, Sayın KÜÇÜKÖREN’e gazetemiz ve değerli okuyucularımız adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.



 

 

 


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.