Gözün iyileşmesi için kullanılmış.


Fatma Küçüktaş

Fatma Küçüktaş

Okunma 16 Mayıs 2014, 06:33





Bir müzenin sergisinden alınan bu fotoğraftaki antik göze ilişkin nesnenin ne olduğunu biliyor musunuz?



Ya da bilmiyorsanız bir tahmininiz var mı? Açık söyleyeyim, ben resmi gördüğümde ne olduğunu okumasaydım, tahmin etmem kesinlikle imkansız olurdu. Nedir sorusuna cevabım da "bir nevi uyku maskesi gibi ama bu sertlikle hiç de rahat görünmüyor," diyebilirdim. İkinci bir fikir olarak da "savaş sırasında koruyucu bir şey mi acaba," diye düşünebilirdim ve hemen "o da değil" derdim. "Bunu takan görmeden nasıl savaşır ki?"

 

Gözümüz en kıymetlimiz. Bu gördüğünüz nesne de onu korumak için değil ama çoğunlukla görme duyusunu geri kazanmak için azizlere sunulmuş bir adak! Evet, yanlış duymadınız. Bu sayfadaki fotoğraflarda Avrupa'nın farklı ülkelerinde bulunan müzelerde sergilenen farklı versiyonlarını göreceğiniz bu adakları gözü için dilekçi olan kişiler kullanmış.

 

Bizdeki adağa hem benziyor, hem de biraz farklılıkları var aslında. Adak ülkemizde genellikle çok istenilen bir şeyin gerçekleşmesi için ya da bir sorunun çözülmesi, bir hastalığın iyileşmesi için yapılır. Bir ağaca renkli çaputlar asmak da bir adaktır, çoğunu başkalarına dağıtacağınız bir hayvanı kurban etmek de. Bu, kimi zaman istenilen şeyin olduğunda yerine getirileceğine verilmiş bir söz olabilir. Ya da kazaya karşı gelmesi için de adak adanabilir. Ama bizde adak ya çul çaputtur, ya yenmek üzere dağıtılacak bir yiyecek, ya da akıtılacak kan. Göz biçiminde yapılmış bu geçmiş zaman adakları ise doğrudan ne için olduğunu belirtir şekilde, gözün iyileşmesi için kullanılmış.

 

Gördüğünüz nesneye "exvoto" deniliyor. "Verilen söze ilişkin" anlamında Latince "ex voto suscepto"dan kısaltılmış ve bizdeki adak sözcüğüne karşılık geliyor. Genelde iyileşmesi istenen bir uzuv için bir azize dilek olarak sunuluyor. İsteğiniz hangi uzvunuzla ilgiliyse adağınız o biçimi alıyor. Göz, kulak, el, ayak... Bazen de adak, o uzvu iyileştirdiği için Tanrı'ya bir teşekküre dönüşüyor. Kazadan kurtulan birisi ya da ameliyat sonrası iyileşen birisi de bu adakları bir şükran göstergesi olarak kullanabiliyor ve adağını ibadet yerinin sunağına bırakıyor.

 

Binlerce yıldır, gümüş, balmumu ve boyanmış bir resim olarak sunulan bu adakların bugün de Hristiyan kiliselerinde kullanıldıklarını görüyoruz. Bizi ilgilendirenleri ise göze ilişkin olanları. Onlardan bazılarını şu anda sergilenmekte olan müzelerin adıyla birlikte aşağıda görebilirsiniz.

 

Bu nesnelere bakarken insan düşünmeden duramıyor. Bu güne kadar gelen bu nesneler acaba kimlerin yakarışı ya da minnetini yansıtıyordu? Bir dilek olarak sunuldularsa, acaba dilekleri gerçek oldu mu? Bilmemiz mümkün değil. Ama şu anda tek bilebildiğimiz hepsinin ayrı bir hikayesi olduğu ve insanın her zaman içinde taşıdığı o umut duygusunun şekle dönüşmüş halleri olduğu...

 

Güzel günler diliyorum.



Galeri için tıklayın

Fatma Küçüktaş

Opak Lens

İş Geliştirme ve Eğitim Bölümü

 

- - - - - - -

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.