Optik Gazete

Kapımız Optisyenlik Bölümü Mezunlarına Sonuna Kadar Açıktır

Gündem

Genç mezun meslektaşlarıma önerim satır aralarını iyi okumalarıdır. Örneklerini doğru seçmeleridir.

Balık Baştan Kokar!
Bazı Sivil Toplum Kuruluşu Yöneticilerini Örnek Alan Gençlerimizin Vay Haline!
 

Değerli Meslektaşlarım,

14 Mayıs 2019’da Optik Gazete’de bir haber yayınlamıştık. Bu haberde, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun yeni bir “Tıbbi Cihaz Satış, Reklam, Tanıtım Yönetmelik Taslağı” hazırladığını ve yönetmelik taslağı hakkında 09 Haziran 2019 tarihine kadar optik sektörünün görüşlerini TİTCK’e bildirilebileceklerini duyurmuştuk.

Hemen ardından sosyal medyada çeşitli öneri bildirilerini okumaya başladık.

Bu önerilerden biri de iş bulamayan 5000 civarındaki yeni mezun optisyenin istihdamına ilişkindi. Yıllardır kamu kuruluşlarında istihdam açılmasını bekleyen optisyenlerin durumunu hepimiz biliyoruz. Bu konu gerçekten de sektörümüzün kanaması hala durdurulmamış önemli yaralarından birisi.

Optisyenlerin istihdamına sunulan çözüm önerisi ise; optik sektörü şirketlerinin eleman alımlarının optisyenlik bölümü mezunlarından seçilmesi için kanuni yaptırımlar olması yönündeydi.

Şirketler grubumuzda farklı optik ürünlerinin ithalatını, ihracatını, dağıtımını ve üretimini gerçekleştiren 5 firmamız var. Bu firmalarımızın büyüme ivmesinin bir gereği olarak, İnsan Kaynaklarımız sürekli farklı pozisyonlara eleman arayışı içindedir. Örneğin son 6 aydır cam bölümü için eleman ve yönetici ilanlarımız sürekli açık haldedir. Bu ilanlar hem eleman arama sitelerinde, hem de Optik Gazete ’de yer almaktadır. Ayrıca şirketlerimizin web sitelerinden de başvuru imkanları bulunmaktadır.

Ve elbette ki eleman yerleştirme aşamasında İK’mız ve yöneticilerimiz her zaman optisyenlik bölümü mezunlarını öncelikli olarak tercih etmektedir. Ancak gelin görün ki, optik sektörünün en tanınmış şirketlerinden olmamıza rağmen optisyenlik bölümü mezunlarından gelen iş başvuru talepleri ciddi şekilde azdır. 32 ilde toplam 45 deposu bulunan Opak Lens’i de içine alan bu yapının farklı bölgelerdeki mezunlara da istihdam sağlayabilecekken iş başvurularının çok sayıda olmaması hayret vericidir.

Şu anda şirketlerimizin toplamda 400’e ulaşan kadrosunda yer alan optisyen sayısı 14’dür.

Neden?

Birçok sebebi var elbette.

Öncelikle biz her zaman optisyenlik bölümünde seminerler verirken, öğrencilere mezun olduktan ve belli bir staj deneyimini kazandıktan sonra kendi işyerlerini açmalarını öneriyoruz.

Optisyenlik bölümlerinin ve öğrencilerinin sayılarının artması için en büyük desteği yabancı sermayeli perakende firmalarının verdiğini biliyoruz. Niyetleri kendi mağazalarına kolaylıkla eleman bulmaktır. Sayı çoğaldıkça da pozisyonun kıymeti artar ve elemanın alacağı ücret düşer. Bu da yabancı sermayeli zincir mağazaları var eden kapitalist sistemin temel işe alım prensiplerindendir. Bugün bu kadar çok iş arayan mezunumuzun olması maalesef başta alınması gereken önlemlerin alınmamasının bir sonucudur.

Bir diğer sebep de örnek teşkil etme halidir. Sektördeki kötü örnekler, yetişen iş gücünün emek vererek yol almasının önündeki en büyük engeldir!

Dernek yöneticileri ve hatta dernek başkanları kendi diplomalarını kiraya verip (yasak olduğunu da belirteyim) bunun üzerinden, çalışmadan rant elde etme peşinde koşuyorlar. Sonra da dönüp; alın teriyle kurulmuş, büyümüş, sektörüne istihdam kazandıran, devletine vergi veren, üreten, yurt dışına Türk ürünlerini tanıtarak, satarak ülkesinin gelişimine katkı sağlayan firmalara yaptırım uygulansın diyorlar.

TİTCK doğru bir uygulama yapmıştır. Çalışmayı sektörün önerilerine açmıştır. Bunu demokratik bir girişim olarak kutluyoruz.

Öneri sunarak katkıda bulunanları da sektörümüzdeki bu demokratik ortamın gelişmesine destek verdikleri için takdir ediyoruz.

Ancak kendi diplomasını kiraya verip kötü örnek teşkil eden ve bununla da yetinmeyip meyve veren ağacı taşlamaya en önde koşan dernek yöneticilerinin sektörümüze zararı büyüktür.

Genç mezun meslektaşlarıma önerim satır aralarını iyi okumalarıdır. Örneklerini doğru seçmeleridir. Kim, neyi destekliyor anlamak için sürekli sektörel gelişmeleri takip etmeleri, haberleri okumalarıdır. Çabasız kazanç olmayacağını bilerek, emek verene değer vermeleri ve kendi emeklerini ortaya koyarak ilerlemeleridir. Yerel oluşumları takip etmeleri, desteklemeleridir. Kendi emeğine değer vermeleri ve emeğini ülkemizin kalkınması yararına kullanmalarıdır.

Eskiden optisyenlik öğrencilerine her fırsatta “Sivil Toplum Kuruluşlarına üye olun,” diye öneriyordum ama maalesef ki bazı dernek yöneticileri o kadar cahilce hareketlerde bulunuyorlar ki, şimdi sadece “aman dikkat” diyorum.

Önerinin kapsamına gelince, bizim için yaptırıma gerek yoktur. Kapımız elbette ki optisyenlik bölümü mezunlarına ardına kadar açıktır.

Tıbbi cihaz firmalarında; oftalmik cam, kontak lens, çerçeve üreticilerinde, bu ürünlerin satışını ve pazarlamasını yapan şirketlerde ve bu ürünlerin dağıtımını yapan depolarda alınması zorunlu olan “sorumlu müdür ile satış ve tanıtım elemanı” belgelerinde lisans ve ön lisans mezuniyet şartı yerine optisyenlik mezuniyet şartı getirilmesini net bir şekilde destekliyorum.

Mesleğe gönül vermiş tüm optisyenlerimizin yanındayım. Yeter ki dikkatli olsunlar, kötü örneklere kapılmasınlar…

Kalın sağlıcakla,

H. Erol Harbi
Opak Lens Yönetim Kurulu Başkanı

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.