Optik Gazete

Dünya Genelinde, Erişkinlerde Görme Kaybının En Yaygın Nedeni?

Gündem

Diyabetle ilişkili körlüğün önlenmesi ve tedavisi için yeni bir seçenek…

Johns Hopkins ve Maryland Üniversitesi araştırmacıları, laboratuarda büyütülmüş insan hücreleri ile yaptıkları çalışmada, halihazırda kullanılan bir tedavi ile birlikte kan damarlarının gelişiminden sorumlu ikinci bir proteinin bloke edilmesinin diyabetin neden olduğu körlüğün önlenmesi ve tedavisinde önemli bir seçenek olabileceğini açıkladılar.


Diyabetik retinopati, dünya genelinde erişkinlerde görme kaybının en yaygın nedenidir. Diyabetik göz hastalığı, gözdeki normal kan damarlarının yerine zamanla göze sıvı veya kan sızdıran anormal, sızıntı yapan, hassas kan damarı oluşumları meydana gelerek, ışığa duyarlı retinayı tahrip ettiğinde ve körlüğe neden olduğunda ortaya çıkmaktadır.

Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesinde oftalmoloji uzmanı olan Doç. Dr. Akrit Sodhi’ye göre, gözdeki kan damarlarının lazerle kapatılması santral görmeyi kurtarabilir, ancak bu şekilde genellikle periferik ve gece görme feda edilir. Bevacizumab, ranibizumab ve aflibercept gibi yeni geliştirilen birçok ilaç, düşük oksijen düzeylerine yanıt olarak verilen sinyaller zincirinin bir parçası olarak salınan ve çoğunlukla anormal kan damarlarının büyümesini stimule eden büyüme faktörü VEGF’nin etkisini bloke etmek suretiyle bu kan damarlarının tedavi edilmesine yardım edebilir. Ancak çalışmalar bu ilaçların proliferatif diyabetik retinopatiye progresyonu yavaşlatsa da güvenilir şekilde önleyemediklerini göstermiştir.

Araştırmacılar, sağlıklı insanların, diyabetik retinopatisi olmayanların ve farklı şiddetlerde diyabetik retinopatili kişilerin gözlerinden alınan sıvı örneklerindeki VEGF düzeylerini test ettiler. VEGF düzeyleri proliferatif diyabetik retinopatili kişilerde daha yüksek olma eğilimindeyken, bazılarının sıvılarında sağlıklı katılımcılardan daha az VEGF tespit edildi. Ancak proliferatif diyabetik retinopatili hastaların düşük-VEGF sıvısı dahi laboratuvar ortamında yetiştirilen hücrelerde kan damarı büyümesini stimule ediyordu. Doç. Dr. Sodhi “Bulgular bize VEGF’nin tek faktör olmasa da kan damarı büyümesinde önemli bir rol oynadığını gösterdi” dedi.

Laboratuvar ortamında yetiştirilen hücre ve farelerde yapılan bir dizi deney, anjiyopoietin-benzeri 4 denilen bir protein olan ikinci bir kulprit ortaya çıkarmıştır. Araştırmacılar, proliferatif diyabetik retinopatili kişilerin gözlerinden alınan sıvılarda hem VEGF hem de anjiyopoietin-benzeri 4 etkisini bloke ettiğinde, laboratuvar ortamında yetiştirilen hücrelerde kan damarı büyümesi belirgin ölçüde azalmıştır.

Kaynak: medikalakademi.com.tr


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.