Optik Gazete

"Etik Dışı Pazarlama Uygulamalarına Karşıyız"

Gündem

“Türkiye’de Lazer cerrahisinde riskler yeterli anlatılmıyor"


''Lazerle göz çizdirme'' yöntemine dikkat

Hürriyet Haber 

Halk arasında, ''lazerle göz çizdirme''olarak bilenen ''Lasik'' yöntemiyle göz sinirlerinin tahrip olduğu, bunun da göz kuruluğundan retina erimesine kadar birçok soruna yol açtığı bildirildi. 

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Bilgihan, halk arasında ''laserle göz çizdirme'' olarak bilenen ''lasik'' yönteminin sakıncaları hakkında bilgi verdi. 

Prof. Dr. Bilgihan, laserle kırma kusurlarının düzeltilmesi uygulamasının son yıllarda Türkiye'de sıkça uygulanan bir tedavi yöntemi haline geldiğini, günümüzde gerek kamu gerekse özel sağlık kuruluşlarında uygulanan laser tedavisiyle pek çok kişinin, gözlük kullanmadan iyi bir görme seviyesine kavuşabildiğini söyledi. 

Türkiye'de, laser uygulamaları arasında en çok tercih edilen yöntemin ''Lasik'' yöntemi olduğunu belirten Prof. Dr. Bilgihan, ancak, son yıllarda keşfedilen ''konfokal mikroskop'' ile yapılan incelemelerde sanılanın aksine, lasik yöntemi uygulanan hastaların kornea sinirlerinde ve hücrelerinde kalıcı hasarların meydana geldiğinin açığa çıktığını bildirdi. 

Prof. Dr. Bilgihan, ''Ameliyat sonrası dönemin ağrısız olması ve görmenin çok hızlı düzelmesi bu yöntemin en önemli avantajları olarak kabul ediliyordu'' diye konuştu.  

''KORNEADAKİ DUYU SİNİRLERİ KESİLİYOR''  

Günümüzde onbinlerce Lasik ameliyatı yapmış olan ve Lasik yönteminin öncüsü kabul edilen Dr. Pallikaris'in bile başka yöntemler araştırdığını vurgulayan Prof. Dr. Bilgihan, yöntemin uygulanışını şöyle anlattı: 

''Korneanın en üst bölümünde epitel adını verdiğimiz, kalınlığı yaklaşık 50 mikron olan ve kendini yenilediği için laser öncesinde kaldırılması gereken bir tabaka mevcuttur. Lasik yönteminde mikrokeratom adı verilen cihazlar kullanılarak korneadan 120-130 mikron kalınlığındaki bir tabaka kaldırılıyor. Bu cihazlar daha inceyeayarlandıklarında korneayı parçalıyor ve zarar veriyor. Yani Lasik uygulanırken epitelin altındaki 70-80 mikron kalınlığında bir parça istenilmediği halde kaldırılmakta ve bu işlem sırasında korneadaki duyu sinirlerinin çok büyük bölümü de kesiliyor.''  

YAN ETKİLERİ  

Lasik cerrahisinde sinir liflerinin kesilmesi nedeniyle hastanın ameliyat sonrasını ağrısız geçirdiğini, ancak kesilen sinirlerin zamaniçinde tamamen iyileşmediğini belirten Prof. Dr. Bilgihan, bu hastaların önemli bir bölümünde en hafifi göz kuruluğu olmak üzere pekçok şikayetlerin açığa çıktığını kaydetti. 

Lasik'in, en korkulan yan etkilerinden birinin, ameliyat sonrası geç dönemlerde ortaya çıkan kornea erimesi (ektazi) olduğunu ifade eden Bilgihan, şunları söyledi: 

''Bu, hastayı kornea nakline götürür ve yüksek dereceli miyoplara uygulandığında daha sık gözlenir. Sebebi tam olarak açıklanmamakla birlikte, konfokal mikroskop ile yapılan incelemeler Lasik uygulanan hastaların kornea hücrelerinde özellikle de laser yapılmış olan bölgelerde yüzde 40'a varan oranlarda azalma olduğunu açığa çıkartmıştır. Korneasında erime gelişen hastaların görme seviyeleri zaman içinde azalmakta ve gözlük numaraları giderek yükselmektedir. Bunun yanında yapılan klinik araştırmalarda, Lasik sonrasında hastalardaki gece görme şikayetlerinin ve kontrast görme azalmasının diğer yöntemlere göre daha fazla olduğu da belirlenmiştir.''  

LASİK'E KARŞI LASEK   

Bu bilimsel saptamalara rağmen, lasek yönteminin yaygınlaşmadığınıbelirten Prof. Dr. Bilgihan, Lasik'e göre çok daha az risk taşıyan ve daha iyi görsel sonuçlar veren ''Lasek'' yönteminin ise çeşitli nedenlerden dolayı yaygınlaşmadığını söyledi.  

Prof. Dr. Bilgihan, Lasik'e karşı, uygulanan Lasek yönteminde korneadaki duyu sinirlerinin kesilmediğini bildirdi.   

Prof. Dr. Bilgihan, lasek yönteminde, kornea yüzeyindeki epitel tabakasının, alkol içeren özel bir solüsyonla yıkayarak kaldırıldığını, ardından da ''excimer laser ile gözlük numarasının düzeltildiğini ve epitel tabakasının yeniden yerine kapatıldığını anlattı. 

Lasik'teki yan etkilerin, Lasek yönteminde yaşanmadığına işaret eden Prof. Dr. Bilgehan, göz kuruluğunun Lasek sonrasında daha az olduğunun saptandığını kaydetti. 

Yüksek dereceli miyopların Lasek yöntemi ile tedavilerinde elde edilen sonuçların da Lasik'den daha iyi olduğunu belirten Prof. Dr. Bilgihan, ''Yüksek miyoplarda uygulanan Lasek yöntemi sonrasında korneada erime riski yoktur, elde edilen görsel sonuçlar ise Lasik'tendaha iyi bulunmaktadır'' dedi. 

Lasek uygulanan hastalarda görmenin yavaş yavaş arttığını, bununlaberaber, hastaların 1. haftada çok büyük bölümünün araba kullanabil kadar iyi bir görme seviyesine kavuştuklarını dile getiren Prof. Dr. Bilgihan, bu hastaların 4 gün süreyle her gün hekimitarafından kontrol edilmesi gerektiğini, daha sonra 1. ayda ve 3. aydada kontrollerin devam ettiğini anlattı.  

Prof. Dr. Bilgihan, ''Lasek'in tercih edilmemesinin nedenleri arasında, ameliyat sonrası 2,3 gün süreyle hastalarda batma yanma sulanma gibi şikayetlerinin olması ve hastaların sık kontrol edilme gerekliliği olabilir'' dedi.  


''KARTAL GÖZÜ'' KARMAŞASI   

Prof. Dr. Bilgihan, ''kartal gözü'' olarak bilinen ve ''kartaldan daha iyi görme seviyesi'' vadeden ameliyat yöntemi hakkında da bilgi verdi. 

Bu yöntemden hastaların zarar görebilme riskleri bulunduğunu kaydeden Bilgihan, bu tedavi yönteminin araştırma aşamasında olduğunu,küçük ve gönüllü hasta gruplarına uygulandığını bildirdi. 

Operasyonun uzun dönem sonuçlarının henüz bilinmediğine işaret eden Bilgihan, hastaların bir bölümünde sorunların, laser öncesine göre daha da arttığını bildirdi. 

Prof. Dr. Bilgihan, ''Kısaca emekleme aşamasında olan bir tedavi yöntemidir ve Avrupa Birliği'ne üye ülkelerde rutin uygulamaya girmemiştir, Amerika'da da henüz sağlık dairesinden onay almamıştır'' dedi.  

Bu yöntemin uzun dönem sonuçları tüm dünyadaki göz hekimleri tarafından dikkatle beklenirken, yöntemin risklerini hastalara anlatmadan, sadece başarılı taraflarını gündeme getirerek reklam amaçlı olarak kullanılmasının doğru olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Bilgihan, ''Biz akademisyenlerin en önemli görevlerinden biri de sağlık konusunda medyada çıkan haberlerin incelenmesi ve bilimsel gerçeklerin halkımıza tüm açıklığı ile anlatılmasıdır'' diye konuştu.

*******************************************

ETİK DIŞI PAZARLAMA UYGULAMALARINA KARŞIYIZ

Sağlıkla ilgili dürüst bir iletişimde reklam-propaganda etik değildir. Lasik Cerrahisi, reklâmı yapılan ürünler gibi bir mal olarak pazarlanamaz.

Bizler çağdaş insanlarız. Çağdaş olmak teknoloji kullanmayı gerektirir. Bizler lazer teknolojisine değil, etik dışı pazarlanma uygulamalarına ve vatandaşlarımızın bu konudaki bilgi eksikliğinin istismar edilip cesaretlendirilerek, cerrahiye yönlendirilmesine karşıyız. Yapılan reklamlar maalesef gerçeği yansıtmıyor.

Mesleğimizi küçük düşüren ,bir meslek grubunu inciten, çağdaş bir toplum inşa etmenin anahtarı olan gözlüğü atılacak kırılacak bir optik gereci gibi tasvir etmek, üstelik bunları bir gözlükçünün tabelasının üzerinden yapılmasını kabul edebilmemiz hoş görmemiz, GÖRMEZDEN GELMEMİZ mümkün değildir.

Bu tür reklamlar bazı meslek grupları tarafından etik bulunabilir. Düşüncelerine saygı duymakla birlikte katılmadığımızı ifade etmek isteriz.

Lazer cerrahisi ile ilgili TC Sağlık Bakanlığının hukuki görüşü aşağıda sunulmuştur.  

Bakan adına Genel müdür yardımcısı Sayın Hüseyin BÜYÜKKAYIKCI imzalı Gelen cevap yazısında. “Konu ile ilgili gerekli inceleme yapılmış olup “LASEK/LASIK” isimli işlemlerin kişinin kendi takdiri ve KOZMETİK AMACI İLE olmaya karar verdiği bir ameliyat olduğu ve Eximer laser ameliyatının gözlükten kurtulma amacıyla sağlık açısından yapılma mecburiyetinin bulunmadığı hususunu bilgilerinize rica ederim” ifadelerine yer verilmiştir.

Bakanlık hukuki görüşü ile ilgili gelen yazı aşağıda bilgi ve incelemelerinize sunulmuştur. 

Gözlükçüler olarak lazer cerrahisine karşı değiliz. Çağdaş olmak teknolojiyi kullanmayı gerektirir. Bizler yapılan etik dışı pazarlama uygulamalarına karşıyız. Gerçeği yansıtmayan etik dışı reklamlar gözlüğünüzü atın, gözlüğünüzden kurtulun söylemleri sağlık mesleği mensubu olarak bizleri son derece incitmekte ve rahatsız etmektedir.

Taylan KÜÇÜKER 
Ege Gözlükçüler ve Optisyenler Dernekleri Federasyonu
Eğitim Komisyonu başkanı


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.