Görme Engelli Kardeşler Işığa Kavuştu

34 yaşındaki evli ve 3 çocuk babası Mehmet Emin Turgut’un 2 çocuğunda doğumsal katarakt tespit edildi.

Görme Engelli Kardeşler Işığa Kavuştu
23 Aralık 2015 Çarşamba 12:24

 Bingöl’ün Solhan ilçesinde yaşayan ve tedavide geç kalındığı için doğumsal katarakt nedeniyle görme yeteneğini kaybeden 34 yaşındaki evli ve 3 çocuk babası Mehmet Emin Turgut’un 2 çocuğunda doğumsal katarakt tespit edildi. Hayatı boyunca ışığı görmeden yaşantısını sürdürmeye çalışan Mehmet Emin Turgut, çocuklarının aynı kaderi paylaşmamaları için eşiyle birlikte 4,5 yıldır verdiği mücadele sayesinde onların “ışığa kavuşmalarını sağladı.”

ZEYNEP HENÜZ 2 AYLIKTI

Bundan 4,5 yıl önce dünyaya gelen Zeynep’te doğumsal katarakt tespit edilince Turgut ailesi zaman kaybetmeden Acıbadem Maslak Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kazım Devranoğlu’na başvurdular. Henüz 2 aylıkken Devranoğlu tarafından yapılan ameliyatla Zeynep Turgut’un önce bir gözündeki katarakt temizlendi, bir hafta sonra da diğer gözündeki katarakt. Ameliyatların ardından da hemen görebilsin diye göz numarasına uygun kontak lens ve gözlük verildi. Ardından tedavinin en önemli aşamalarından biri olan ve 7-9 yaşına kadar devam edecek olan göz tembelliği tedavilerine başlandı.

GÖZLERE MERCEK

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kazım Devranoğlu, çocukların gözlerinin 2 yaşından sonra yaklaşık olarak erişkin boyutuna ulaştığı bilgisini vererek, “Eğer ailenin ve bebeğin gözlüğe veya kontak lense uyumu iyi değilse ve göz tembelliği tedavisini uygulayan hekim göze mercek takıldığında görme kapasitesinin artabileceği yönde bilgi verirse, bu yaşta gözün içine mercek takıyoruz. Çocuk böylelikle hem kontak lenslerden hem de kalın gözlükten kurtuluyor.” diyor.

Doç. Dr. Kazım Devranoğlu, Zeynep 2,5 yaşına geldiğinde yine 2 ameliyatla gözlerinin içine yapay mercek yerleştirdiklerini belirterek “Zeynep toplamda 4 kez başarılı ameliyat geçirdi. Gözlük numarası 20’den 2’lere kadar düştü. Şu an gözlüklerle hayatına devam edebiliyor” diyor.

Katarakt sorununda tedavinin en önemli bölümünü ameliyatın ardından başlanan göz tembelliği tedavisi oluşturuyor. Göz tembelliği tedavisi sağlıklı gözün farklı sürelerde kapatılması ve sorunlu göze egzersiz yapılması işleminden oluşuyor. Zeynep’in gözündeki kayma, bir başka deyişle göz tembelliği ile ilgili tedavisi ise devam ediyor. Doç. Dr. Kazım Devranoğlu, Zeynep’in tedavisinin 7-9 yaşına kadar süreceğini belirterek, “Zeynep artık tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Eğitim yaşı geldiğinde okula başlayabilecek. Tedavisine devam ettiği sürece görme kapasitesi de artacak. Biz bu tedaviyle çocuğun günlük yaşamını ve eğitimini devam ettirebilecek bir görme yeteneğine ulaşmasını istiyoruz. Belki uçak veya araba kullanamayabilir ama okula gidebilir ve kendine uygun bir meslek seçebilir.”

Ancak talihsizlikler Turgut ailesinin peşini bırakmadı. Bu kez de bundan 2 ay önce dünyaya gelen oğulları Muaz’ın her iki gözünde “doğumsal katarakt” tespit edildi. Yine hiç zaman kaybetmeden Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kazım Devranoğlu’na başvuran Turgut ailesinin 2 aylık oğullarının gözlerindeki kataraktlar da, birer hafta arayla yapılan 2 ameliyatla temizlendi. “Muaz henüz küçük olduğu için gözlerine mercek yerleştirmedik, gözlük veya kontak lens vereceğiz.” diyen Doç. Dr. Kazım Devranoğlu, Muaz’ın da ablası Zeynep Turgut gibi göz tembelliği tedavisine başlayacağını sözlerine ekliyor.

Görme engelli olması nedeniyle düzenli iş bulamayan ve maddi sorunlarına rağmen çocuklarının tedavisi için büyük mücadele veren baba Mehmet Emin Turgut duygularını şöyle ifade ediyor: “Ben hep karanlıkta yaşadım, ışığı hiç görmedim. Işıksız yaşamaya alıştım ama çocuklarımın karanlıkta kalmasına gönlüm asla el vermezdi. Eşimle birlikte, aldığım engelli maaşından yemedik içmedik, çocuklarımızı tedavi ettirdik. Bugüne kadar tedaviye çok zor şartlar altında devam ettik, çünkü her üç ayda bir düzenli bir şekilde kontrole gelmemiz ve gözlük ile lens tedavilerini hiç aksatmamamız gerekiyor. Ancak ne olursa olsun tedavilerine devam edeceğiz. Yeter ki “çocuklarımız ışıksız kalmasın.”

DOĞUMSAL KATARAKT NEDİR?

Katarakt; görmeyi sağlayan ve gözün arkasında bulunan göz merceğinin tek veya çift olarak saydamlığını kaybetmesi olarak tanımlanıyor. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kazım Devranoğlu genellikle orta yaştaki kişilerde gelişse de, kataraktın aslında doğumsal da olabildiğine dikkat çekerek şunları söylüyor:

“Doğumsal katarakt; genetik etkenler başta olmak üzere, annenin özellikle hamileliğin ilk üç ayında geçirdiği kızamık ve kızamıkçık gibi enfeksiyonlar, hamile olduğunu bilmeden kullandığı ilaçlar, farkında olmadan aldığı radyasyon ışınları gibi nedenlerden kaynaklanabiliyor. Bebeğin sistemik hastalıkları da bu hastalığa yol açabiliyor. Doğumsal kataraktın üçte birinde ise oluşum nedeni bilinmiyor.”

Bebeğinizde bu belirtiler varsa, dikkat!

Bebeğinizde aşağıda yer alan belirtilerden biri bile varsa, zaman kaybetmeden göz hekimine başvurmak çok önemli.

Göz bebeğinin diğerinden farklı (beyaz) renkte olması,

Göz renklerinin birbirinden farklı olması,

Gözlerde kayma,

Işığı takip etmemesi,

Göz teması kurmaması.

Fotoğraflarda bazen gözler kırmızı çıkabiliyor. Eğer her iki gözde kırmızılık varsa bu olağan bir durum. Ancak gözlerden biri kırmızı, diğeri farklı bir renkte çıkmışsa, katarakt belirtisi olabiliyor.

Doğum sonrasında göz muayenesi şart

Doğumsal kataraktın yol açtığı görme kaybını önlemek için çocuğun doğduktan sonra en kısa zamanda bir göz hekimi tarafından göz muayenesinden geçmesi çok önemli” diyen Doç. Dr. Kazım Devranoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Ancak ülkemizde maalesef bu pek mümkün olmuyor; doğum sonrasında çocuğun gözlerini genellikle çocuk hekimi kontrol ediyor ve şüphelendiğinde göz hekimine yönlendiriyor. Çocuk hekimleri bu konuda son derece tecrübeli olsalar da zaman zaman atlamalar olabiliyor. Doğumsal kataraktta ailenin fark ettiği ilk belirti ise genellikle gözlerdeki kayma oluyor ki bu durumda tedavi için çok geç kalınmış olunuyor.”

Ameliyat ilk 8-10 haftada yapılmalı

Doğumsal kataraktta retinaya, dolayısıyla beyne hiçbir uyarı gitmiyor. Bunun sonucunda da göz görmeyi öğrenemiyor. Doç. Dr. Kazım Devranoğlu “ameliyat ne kadar erken yapılırsa, bir başka deyişle beyne ulaşması gereken görüntü ne kadar erken verilebilirse, beynin de gözü o kadar erken tanıdığına ve bu sayede göz tembelliği oluşumunun önlenebildiğine dikkat çekiyor. Yapılan çalışmalara göre; bebeklik çağı kataraktlarında doğum sonrasındaki ilk 8-10 hafta içinde katarakt temizlendiğinde gözün görme yeteneği yüzde 70’lere kadar yükselebiliyor. Doç. Dr. Kazım Devranoğlu çocuklarda katarakt tespit edildiğinde ailelerin ‘çocuğumuz büyüsün, ele avuca gelsin’ şeklinde son derece hatalı bir düşünceye kapılabildikleri uyarısında bulunarak, “Oysa geç kalındığında katarakt nedeniyle çocuğun göz ve beyindeki görme merkezleri gelişmediği için bundan sonra ne yapılırsa yapılsın kalıcı görme kaybı gelişiyor” diyor.

Katarakt basit işlemlerle temizleniyor

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kazım Devranoğlu çocuklarda katarakt ameliyatının yaklaşık 30-40 dakika sürdüğünü belirterek şu bilgileri veriyor:

“Ameliyat genel anestezi altında, bu konuda uzman hekimler tarafından kolaylıkla yapılabiliyor. Ameliyatta, saydamlığını kaybeden göz merceği, göze yaklaşık 2 mm kesilerden girilip, katarakt temizleniyor. Göz yapısı uygunsa katlanabilir mercek yerleştiriliyor. Bebeklerde ise mercek takılma yaşına gelinceye dek aynı işlevi gören kontak lens veya gözlük tedavisi uygulanıyor.”

Kaynak: sozcu.com.tr

Foto: SÖZCÜ


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.