Lens Sözcüğü Nereden Geliyor?


Fatma Küçüktaş

Fatma Küçüktaş

Okunma 20 Şubat 2014, 08:40

Her gün kullandığımız birçok kelime dilimize öylesine "olduğu gibi" yerleşmiş ki, çoğunun hangi kökten geldiğini, zaman içinde nasıl değiştiğini bilmiyoruz.

10 yılı aşkın süredir kontak lens kullanıyorum. Evdeyken gözlükle dolaşıyorum ama bunun dışında 10 yıldır haftanın hemen her günü, lenslerime dokunuyor ve genel temizliğinden sonra elime alıp gözüme takıyorum. Bunca yıldır hiç düşünmemiştim bu sözcük nereden geliyor diye. Ta ki kontak lens eğitimini hazırladığım sıralarda Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Zeki Tunç'un bir konuşmasında bu ayrıntıyı duyana kadar...

Ne ilginç değil mi? Günlük hayatta birçok aracı, gereci, malzemeyi kullanıyor, ama bunun ismi nereden gelmiştir diye hiç düşünmüyoruz. Oysa sözcüklerin kökenine inmek zevkli bir seyahat aslında. O kökte ne hikayeler, ne ilginç yansımalar, ne naif benzetmelerle karşılaşabiliriz.

Ben de bu yazıda, bu seyahati sizinle yapmak istedim, ama sözcüğün kökenine inmeden önce sözcük kökeniyle ilgili bilgilerimizi tamamlayalım isterim.

Bir sözcüğün kökenini araştıran bilim dalına etimoloji deniyor. Yunanca olan bu sözcük dilimize kökenbilim olarak geçmiş. Kökenbilim, bir dildeki sözcüklerin kökenlerini ve tarih boyunca anlamlarının nasıl değiştiğini inceliyor. Bunu yaparken de o dilin diğer dillerle ilişkilerini, bu dillerin hepsinin toplumsal ve kültürel bağlarını araştırıyor. Kısacası bir sözcük hangi kaynaktan çıkmış, çıktığı andan bugüne gelene kadar ne şekilde değişmiş ve ne şekilde yayılmış bunu analiz ediyor. Etimologların bir işi de, bugün artık yaşamayan ölü dilleri incelemek, kalıntı ve bulguları izleyerek sonuç çıkarmak. Bir sözcüğün en eski kaynak haline de etimon deniyor.

Şimdi artık kökenbilim bulgularından faydalanarak sözcüğü incelemeye hazırız.

Bu arada lens deyince, benim aklıma hemen kontak lens geliyor ama kameralarımızın lensleri var, gözümüzün merceği var, bunlar da Türkçe sözlüklerde hem lens, hem mercek diye geçebiliyor. Kontak lens sözcük öbeğine de topluca baktığımızda, dilimize İngilizce'deki "contact lens"den geçmiş olduğunu görüyoruz. "Contact"ın karşılığı "temas" ve Türkçesi "kontak". Dikkat, sonunda "t" harfi yok. Türkçe sözlüklerde sonunda "t" olan bir kontak kelimesi yok. Maalesef birçok yerde yanlış yazılıyor. Yeri gelmişken bunu da düzeltelim. Kontak lens tanımına bakarsak, gözün korneasına takılarak, görme kusurlarını düzeltmek için kullanılan ya da kozmetik amaçlı da kullanılabilen tıbbi bir protez olduğunu görüyoruz. Bu kullanım şeklinde lens ya da mercek korneaya temas ettiği için kontak lens olarak anılıyor.

Ve niyahet sıra lens sözcüğünün nereden türediğine geldi. Ancak burada da önce kontak lensin tarihine kısa bir göz atmakta fayda var. Yazılı kayıtlara başvurulduğunda, gözün su ile temasında odaklama gücünün değiştiğini 1508 yılında ilk kez kayıt eden ve belki de bunu ilk fark eden kişinin Leonardo DaVinci olduğunu biliyoruz. Adı ilk duyulduğunda herkesin önce Rönesans döneminde yaşamış İtalyan heykeltraş ve ressam olarak tanıdığı DaVinci, aynı zamanda mühendislik yönü de kuvvetli bir mimar, düşünür, müzisyen, kısacası sağ beyin ile sol beynini yüksek verimde kullanabilen özel bir kişi ve ciddi deneyime sahip bir anatomist. Bir çok icatta imzası olduğu gibi kontak lensin konsept olarak çizimlerini yapan ilk kişi de o.

Lens sözcüğünün türemesi ise bundan yaklaşık 200 yıl sonrasına, 17. yüzyılın sonuna rastlıyor. 1690'larda Latincede isim şekli lens, iyelik zamiri de lentis olarak türetilen sözcüğün anlamı "ışık huzmelerini düzenleyen cam" olarak geçiyor. Ve etimonu, yani kaynağı, biyolojik ismi "lens culinaris" olan, Latince'de ve İngilizce'de "lentil" olarak isimlendirilen "mercimek". Evet evet, bildiğimiz, çorbasını çok severek içtiğimiz, yemeğini iştahla yediğimiz mercimek. Ne ilgisi var demeyin. Tamamen şekilsel benzerlikten ötürü türetilmiş bir sözcük.

Batıdan gelen bilgi esintisi bu yönde. Ya doğudan geleni? İlginç ama o da aynı. Lensin karşılığı olan mercek sözcüğü de Türkiye Türkçesi olan mercimek sözcüğünden türetilme. Farsçada mercimek marcumak ve mercek de mardumak olarak çeşitlenmiş. Aslında ilginç diyoruz ama, İngilizce'deki brother'ın Farsça'dan dilimize geçmiş birader yakınlığına, father-peder (padar), mother-mader (madar) benzerliklerine bakınca; farklı coğrafyadaki iki kültürün aynı nesneye aynı kökten türeterek isim vermesine de şaşmamak gerek.

Konuştuğumuz dilin bu dolambaçlı yollarında sizinle gezinmek keyifliydi, haftaya başka bir konuda görüşmek üzere,

Güzel günler diliyorum.

Fatma Küçüktaş

Opak Lens

İş Geliştirme ve Eğitim Bölümü

 

  

 

 

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kaynak göstermeden kopyalamayınız.

- - - -

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.