Meğer bu iş reklamla olmuyormuş!

Türkiye Gazetesi "Anlat Derdini Feridun Ağabeye" bölümüne numaralı gözlük alırken yaşadığı durumu anlatan bir okurun yazısını sizlerle paylaşıyoruz.

Sağlık Bakanlığı TİTCK bürokratlarımızdan İnternet satışları ve reklamlarla ilgili yoruma meydan vermeyecek düzenlemeler bekliyoruz.
Vatandaşlarımızda sağlık hizmetlerinde reklam ve internet satışlarını istemiyor ve desteklemiyor. Sağlık alanında reklam olmaz. Reklam geri ödeme kapsamındaki hekim reçetesi ile satışı yapılan tıbbi cihazlara talebi artırır, kısıtlı kamu sağlık bütçesinde israfa neden olur. Sahte taklit ürünler yüzünden körlük dahil geri dönüşümü olmayan sağlık problemlerine neden olur. Reklam sağlık mesleklerine olan güven ve saygıyı azaltır. İtibarsızlaştırır. Sağlık Bakanlığı TİTCK bürokratlarımızdan İnternet satışları ve reklamlarla ilgili yoruma meydan vermeyecek düzenlemeler bekliyoruz Türkiye gazetesinde çıkan yazımız aşağıda görüş ve incelemelerinize sunulmuştur. "Taylan Küçüker"

"6 Ocak'ta bu köşede Eczacı ve Gözlükçü Taylan Küçüker adlı okuyucumuzdan; TV'lerden ve internetten gözlük satışının ve reklamının yasak olduğunu öğrenince sizinle bu satırları paylaşmak istedim...

Geçenlerde Türkiye Hastanesine göz muayenesine gittim. Doktorum muayeneden sonra "Maşallah altı senedir iyi gitti ancak göz numaralarınız ilerlemiş; değiştirmemiz lazım" dedi. Peki dedik ve yazdığı reçeteyle; evime yakın ve TV'lerde bol bol reklamını yapan gözlükçüye gittim. Gitmez olaydım! Doktorumun uzak-yakın ikisi bir arada yazdığı gözlüğü bir hafta sonra aldım; ancak uzağı görüyorum yakını göremiyorum... Bu hâlde bile "Bir hafta dene" dediler. Neyse “deneyeyim bari” deyip gittim. Bir hafta sonra geldim; tabii ki aldığım günkü gibi yakını göremediğimi söyledim. Doktora kabahat buldular... 

Hastaneye tekrar gittim, ölçtürdüm "Benim yazdığım numara bu değil" dedi doktorum. Baktım olmayacak "Siz uzak-yakın ayrı yazın" dedim. Öyle yaptı ve tekrar gittim. Reçeteyi verdim "Bir hafta sonra gel" dediler. Gittim bir hafta sonra gözlüklerimi almaya, ancak o da ne! Bu sefer de uzak iyi yakını göremiyorum. Yine "Beyefendi biz doktorun verdiği numarayı yaptık, sen tekrar git" demezler mi? 

Aman Allah’ım çıldıracağım... Tekrar gittim hastaneye. Tabii ki yazdığı numara doğruydu doktorumun. Bunu öğrendikten sonra ben Türkiye Hastanesinden caddeye çıkar çıkmaz gördüğüm ilk optikçiye girdim... Durumumu anlattım. Beni dikkatle dinleyen genç gözlükçü "Kardeşim anlattığına göre senin mesainin büyük kısmı bilgisayar başında geçmekte. Vereceğim gözlükle çok rahat edeceksin" diyerek bir de çay söyledi. Hiç abartmıyorum; çayımı bitirmemle beraber gözlüğüm de hazırdı. Bilgisayar ekranına baktırdı, elinde tuttuğu yazıları okuttu; harika görüyorum... Dua ederek ayrıldım o güler yüzlü insanların yanından... 
Eczacı ve Gözlükçü Taylan Bey ne kadar da haklıymış. Meğer bu iş reklamla olmuyormuş..."     "D.A.-Yenibosna/İstanbul"

Kaynak : m.turkiyegazetesi.com.tr