İşporta'da kör eden tehlikeler

İşporta'da kör eden satışlar.

İşporta'da kör eden tehlikeler
27 Ocak 2014 Pazartesi 10:00

Güneş gözlükleri Tıbbi cihaz olarak değerlendirilmelidir.Güneş gözlüklerinin denetimi Çalışma Bakanlığından Sağlık Bakanlığına alınmalıdır. Kayıt dışı yollarla girişi engellenmelidir. İthalat ve üretiminden itibaren vatandaşa ulaşana kadar Ürün (tekil) takip numarası ile izlenmelidir. Denetimleri İl sağlık müdürlükleri eliyle yürütülmelidir. Halk sağlığı adına,vatandaşlarımızı bilgilendirmek amacıyla UV radyasyonu konusunda kamu spotları oluşturulmalıdır.

Etrafımızda bulunan ve kullandığımız hemen her nesnede biraz cam vardır. Yani camı kullanırız, görürüz, ya da cam yardımıyla görürüz. Güneş gözlükleri yıllarca moda (Süslenme-estetik) rahatlık, gözleri rüzgâr, kar, yağmur ve yabancı objelerden korumak amacı için kullanılmıştır. Artık biliyoruz ki doğru seçilmiş güneş gözlükleri ve geniş gölgelik kısmı olan bir şapka, gözlerimizi UV radyasyonundan koruyacaktır. Güneş gözlüklerinin uluslar arası bir standarda göre üretilmesi göz ve görme sağlığını korur, göz ve yüzün yaralanmalara karşı emniyetini (güvenliğini)sağlar. Kolaylıkla tutuşmaz, alerji ve tahriş yapmaz, kanserojen ve zehirli bir materyal içermez. Trafikte araç kullanırken, sinyal ışık renkleri kolaylıkla fark edilir.

Göz ve görme sağlığı açısından son derece zararlı, ünlü markaların kötü taklidi sahte işporta gözlükleri, çok ucuz olması, satın alan ya da kullanan için suç teşkil etmemesi nedeni ile ne yazık ki hala önemli miktarda pazarda yer buluyor. Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bu sahte taklit ürünlerin satışının, tamamen sıfırlanması mümkün değildir. Ancak eğitimle yasal önlemlerle ve uluslararası standartlara uygun üretim ile azaltılabilir. Maalesef Türkiye'mizde bizim insanımız UV radyasyonu konusunda oldukça bilgisiz ve duyarsız bir duruş sergilemektedir. İnsanlar tüm hayatları boyunca maruz kaldıkları UV radyasyonunun yaklaşık olarak % 80 'ini 18 yaşına kadar almaktadır. Bu nedenle toplumların eğitiminin daha ilk yaşlardan itibaren başlaması, güneşlenme ve UV radyasyonundan korunma alışkanlıklarının kazandırılması halk sağlığı açısından çok önemlidir.

Güneş Dünyamızdan 150 milyon km uzaktadır. Isı, ışık ve UV radyasyonu yayar. Isı ve ışık dünyamızda yaşayan milyonlarca canlının yaşam kaynağıdır. Kısa dalga UV ışınları enerji bakımından daha yüklüdür. Canlı dokular için son derece zararlıdır ve zamanından önce yaşlanmasına sebep olur. Güneş ışınlarının çok az bir kısmını görebiliriz (400-700nm-Bir nanometre milimetrenin milyonda bir büyüklüğünü ifade eder) UV radyasyon güneş ışınlarının %5'ini oluşturmasına rağmen çok tehlikelidir. Radyasyonu gözlerimizle göremeyiz ve hissedemeyiz ancak zararlı etkilerini gözlemleyebiliriz.

Yüzeyler UV radyasyonu farklı derecelerde yansıtır. Kar, UV radyasyonunu %85'in üstünde bir miktarla en yüksek bölümünü yansıtır ve UV radyasyon yükseklerde daha da artar. Bu nedenlerle de kayakçılar ve dağa tırmananlar daha çok dikkat etmelidirler. Kuru kum ve beton %12'nin üzerinde yansıtabilir. Su ise sadece %5'ini yansıtabilir. Kumlu sahillerde güneş banyosu yapanlar, bir parkta yeşil çimenler üzerinde güneşe maruz kalanlardan %10'un üzerinde daha fazla UV-B alırlar. Dağcılarda tırmanma sırasında, güneşin sıcaklık etkisinin azalmasına rağmen güneş yanığı olma olasılığı daha fazladır. Dağa tırmananlar ve kar da kayak yapanlar UV radyasyona en fazla maruz kalanlardır. Güneşli bir günde hafif bir rüzgâr sizin serinlemenize neden olabilir, fakat bu sizin cildinize ve gözünüze etki eden UV miktarını değiştirmez. Sıcaklığı UV radyasyonla karıştırmayınız. UV den korunması sırasında dikkat edilmesi gereken bazı konuları sırladığımızda: Deriye ve göze ulaşan solar radyasyonun miktarı; ışınların açısı, mevsim, bulunulan yerin ekvatora olan uzaklığı, stratosferin ozon konsantrasyonu, yükseklik, çevre kirliliği, bulut kütlesi gibi etmenlere bağlı olarak değişiklik gösterir. UVA ve UVB ışınları normal deri üzerinde akut ve kronik etkilere sahiptirler Gökyüzünde güneş ne kadar yüksekte olursa, UV ışınlarının radyasyon seviyesi de o kadar yüksek olur.

UV Radyasyonundan korunmada uyulması tavsiye edilen altın kurallar

Öğlen saatlerinde ışınlara maruz kalma süreninizi sınırlayın. Güneş ışınlarının en şiddetli olduğu öğlen saatlerinde (11.00 ile 15.00 arasında) UV radyasyonu diğer zamanlara göre %70 daha yüksektir. Çalışırken, dışarıda yapılan sporlara katılırken, yürüyüş yaparken koşarken veya güneş altında herhangi bir şey yaparken Kaynakçı, medikal teknoloji servisinde, elektrik devre kartları yapımında çalışıyorsanız, Güneş lambası, bronzlaşma odası kullanıyorsanız, UV radyasyonuna karşı duyarlılığınızı artıran ilaç kullanıyorsanız, Katarak ameliyatı olduysanız mutlaka ihtiyacınıza göre genel amaçlı yada özel amaçlı kullanılan bir güneş gözlüğü takılmalıdır.

UV 'den korunmak için Şemsiye, geniş gölgelik kısmı olan şapka kullanılmalı; açık renkli giysiler giyilmelidir. Vücudunuzun güneş ışınlarına daha çok maruz kalan kısımlarına; kulaklarınıza, yüzünüze, boynunuza, omuzlarınıza ve sırtınıza, dirseklerinize ve ayaklarınızın üst kısımlarına daha fazla önem veriniz..Bulutlara kanmayınız.Güneş ışınları, bulutlardan,sisten ve pustan rahatlıkla nüfuz eder.Çocukluk çağında radyasyona duyarlılık yüksektir.Bebekleri ve gençleri koruyun,Cilt koruma faktörü 15 veya daha fazla olan ve vücudun güneşe maruz kalan her yerine uygulanacak olan güneş koruyucuları kullanmak gerekir.Güneş koruyucularını her iki saatte bir yeniden uygulamak, her terleme ve yüzme sonrası yinelemek gereklidir

Ekvatora olan uzaklık: Ekvatora yakın olan ülkeler ekvatordan uzak olan ülkelere göre daha fazla risk altındadır. Bunun sebebi, ekvatorda UV ışınları atmosferin içini kat etmek için daha kısa mesafeye sahiptir ve ekvatora ulaşmadan önce atmosfer tarafından daha az filtrasyona tabi olurlar.

Göz dokuları 380-1400nm arasındaki ışınımı göz arkasındaki, ışığa duyarlı retinaya geçirir. Böylece çevremizdeki cisimleri görebiliriz. Bu sırada gözümüz yere ulaşan UV ışınımına yüksek oranda maruz kalırsa, gözümüzün retinası ve dış tabakaları bundan hızla etkilenir. Sonuçta güneş'i yanlış gözlemek, tutulma sırasında kataraktın gelişmesine, tutulma körlükleri ya da retina yırtıklarının ortaya çıkmasına yol açar. Retinanın şiddetli görsel ışığa maruz kalması da ışığa duyarlı kanallar ve hücrelerde tahribata neden olur. Işığın bu bölgelerde kimyasal tepkimeye girmesi sonucu geçici ya da kalıcı olabilen görme fonksiyonu kayıpları da belirir. Kişi özel önlemler almaksızın güneşe aralıklı ya da uzun bir süre bakarsa bu fotokimyasal olay, görme bölgesinde ufak kör bir alan meydana getirebilir. Retina bölgesinin herhangi bir acı hissi vermemesi nedeniyle tehlike daha da büyüktür. En azından olaydan sonraki bir kaç saat görme fonksiyonu yerine gelemez. Güneş sadece tam tutulma sürecinde Ay'ın Güneş diskini bütünüyle kapattığı bir kaç saniyelik anda çıplak gözle izlenebilir. Yine de tam tutulma anını çıplak gözle izlemek tümüyle güvenli değildir. Öyle ki, bir tutulmanın parçalı safhalarında güneşin yüzeyi % 99 örtüldüğünde bile (aydınlanma düzeyi yaklaşık alaca karanlık kadardır), geriye kalan güneş hilali retina yanığa yol açacak kadar yeterli ışık şiddetindedir.

Sonuç olarak, ışığı odaklayan herhangi bir optik düzenek ile (mercek, dürbün, teleskop vs.) güvenilir bir koruyucu filtre kullanmaksızın Güneş'e bakılmamalıdır!

-UV RADYASYONUNUN GÖZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ (KATARAKT OLMA RİSKİ)

UV radyasyonunun zararları kümülatiftir. Ne kadar çok UV radyasyonuna maruz kalırsanız, hayatınızın sonraki evrelerinde katarakt hastası olma riskiniz artar. Kanıtlar hem UV-A' ya hem de UV-B' ye maruz kalındığı takdirde uzun veya kısa süreli göz ve görme hasarlarına yol açabilecekleri tezini desteklemektedir. UV ışınlarının göz üzerindeki şiddetli etkilerinin içinde, kornea ve irisin iltihaplanması( photokeratitis) ve göz kapaklarının içinde çizgiler halinde uzanan ince zar olan konjonktivin iltihaplanması ( photoconjunctivitis) yer almaktadır. Gözün UV ışınlarına maruz kalması sonucunda, uzun vadede ortaya çıkan etkilerinin içinde pterygiumun gelişimi (korneaya bitişik olan beyaz veya krem rengindeki şeffaf olmayan büyüme) ve konjonktivin ışık geçirmez hücre kanseri yer alabilir.

Şu anda dünyada 16 milyon insan katarakt nedeni ile kör olmaktadır ve WHO' nün araştırmalarına göre bu insanların %20 si UV ışınlarına maruz kaldıkları için KATARAK OLMALARI NEDENİYLE kör olmuşlardır. UV Radyasyonu katarakt, ve muhtemel noktasal dejenerasyon riskini arttırmaktadır. Birçok faktör katarakt riskinin oluşmasına katkıda bulunur. Atmosferik ozonun % 10 azalması halinde katarakt riskinin her yıl için % 5 ( Dünya genelinde 1,6 – 1.75 milyon vaka demek ) artacağı hesaplanmaktadır. ABD'nin tanınmış sağlık kuruluşlarından Mayo Clinic'in yaptığı son araştırmalar. Güneş gözlüğü kullanımının katarakt riskini yüzde 40 azalttığını, Mayo Clinic' ten yapılan açıklamada, Dr. Cecile Delcourt tarafından 2 bin 500 kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırmanın, güneşe uzun süre maruz kalan kişilerde katarakt riskinin, diğer kişilere oranla yüzde 2,5–4 kat daha fazla olduğunu belirlediği anlatıldı. Araştırmaya göre, güneş gözlüğü kullanımı hastalık riskini yüzde 40 oranında azaltıyor

GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ SATIN ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR

Reçetesiz güneş gözlüğü satın alınabilir mi?

Refraksiyon kusurunuz yoksa refraksiyon kusurlarını düzeltici bir gözlüğe ya da özel bir gözlük ihtiyacınız yoksa reçetesiz olarak güvenle profesyonel bir optisyenden yardım alarak satın alabilirsiniz

Araba sürerken güneş gözlüğü kullanılır mı?

Güneşin göz kamaştırıcı parlamaları sürücüyü çok rahatsız eder. Bu parlamaları azaltmak, araç sürmenin zor koşullarında sürücüye daha iyi bir görme ve görüş keskinliği sağlar.Sürme emniyetini ve konforunu artırır.Bu amaçla kullanılan güneş gözlükleri en çok beğenilen zorunlu ve gerekli bir aksesuardır.

Gece güneş gözlüğü takılır mı?

Güneş gözlüğü gün boyu kullanılabilir ama asla gece takılmaz. Gece güneş gözlüğü takıldığında, pupillalar fazla ışık almak için genişler, göz çabuk yorulur ve görüş yeterli olmaz. Tam görüş sağlanamadığı için trafikte risk doğar. Gece araç kullanırken numaralı gözlük kullanılıyorsa beyaz ve antirefle kaplı olanı idealdir. Gece araç kullanan sürücüler, kontrast artırıcı, görüntünün algılanmasında derinlik sağlayan, amber (kehribar ) renkli, gece gözlüğü olarak adlandırılan gözlük kullanırlar. Yaklaşan araba farlarının parlaklığını azalttığı için kendilerini çok rahat hissederler.

Ayrıca filtre kategorisi sıfır(o),şeffaf veya çok açık tonlu ışık geçirgenlik Aralığı %80'den -%100'e kadar olan moda amaçlı gözlüklerde az ışıklı ortamda, alacakaranlık da ve gece araç sürerken kullanılabilir. Moda amaçlı gözlükler hiçbir zaman genel ya da özel amaçlı güneş gözlüğü olarak kullanılmaz, onlar sadece moda, estetik ve süslenme amaçlı gözlüklerdir. Ancak kontrast artırıcı sarı renkli moda amaçlı gözlükleri sürücülerin gece kullanmaları, gece araç sürerken güneş gözlüğü kullanılır anlamına gelmez Kontrast artırıcı sarı renkli gözlükler mavi rengi tutar avcılarda yaygın olarak kullanırlar. Çok önemli bir Uyarı, gündüz araç kullanırken (uzun süreli ),rengi çok koyu tonlu güneş gözlüğü takılmaz.(ışık geçirgenliği %8 den düşük olan camlar kullanılmaz) Genel kullanım amaçlı orta koyuluktaki güneş gözlükleri kullanmak araba sürerken, piknik yaparken ve benzeri aktivitelerinizde idealdir.

İŞPORTA'DA SATILAN GÜNEŞ GÖZLÜKLERİ, GÖZ VE GÖRME SAĞLIĞI AÇISINDAN TEHLİKE SAÇIYOR!

Güneş gözlüğü satın alırken, uzun dönemde gözlerin sağlığını maksimum koruyacak güneş gözlükleri seçilmelidir. Fiyatı uygun olan mallar arasında; Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzu, garanti belgesi veya standarda uygunluk (TSE) markası olanlar tercih edilmelidir.

Tüm bu anlatılanlardan da, anlaşılacağı üzere güneş gözlüğü seçimi dikkat gerektiren, bizlerin daha çok ilgilendiği estetik uygunluk dışında, göz sağlığını büyük ölçüde etkileyen ciddi bir iştir. Yukarıda sayılan özelliklere dikkat etmek uygun olacaktır. Aksi halde herhangi bir yerden(İşporta gibi) elde edilen herhangi bir gözlük, yeterli göz koruması sağlamadığı gibi, zararlı da olmaktadır. Normalde karanlık ortamlarda göz bebeklerimiz büyür. Ve böylece daha çok ışık göz bebeklerimizden içeri sızar. Eğer % 100 ultraviyole koruyuculuğu olmayan bozuk camları takarsak karanlık bir ortam oluşacağından göz bebeklerimiz genişleyecektir. Ve koruyuculuk oranı düşük olan bu camlardan geçen UV ışınları gözümüze zarar verecektir. Standartlara uygun güneş gözlüğü camları, araç kullanırken trafik sinyal ışık renklerinin tanınmasında(fark edilmesinde) bir güçlük yaratmamalıdır. Kırmızı yeşil renkler birbirinden kolaylıkla ayırt edilmeli ve tanınmalıdır. Ucuz ve işportada satılan güneş gözlükleri ile trafikte sinyal ışık renklerinin algılanmasında güçlük meydana gelebilir. Bu da sürüş güvenliğini bozar, kazalara sebep olabilir.

Sonuç olarak; güneş gözlüğü renkli iki cam ve sıradan bir çerçeveden ibaret değildir. Tüketicilerdışarıdan bakarak ya da gözlemleyerek bu özellikleri asla anlayamazlar. Dikkat edilirse eğer bir profesyonel destek söz konusu değilse güneş gözlüğü alan tüketiciler arasında geçen konuşma genelde şöyledir "gözlük yüzüme yakıştı mı?", " camın koyuluğu yeterlimi?"bu sorularla tüketicinin ihtiyacına göre doğru güneş gözlüğü seçimi yapılamaz.

Lens görünür ışığın ne kadarını geçirmelidir.?

UV tutma kapasitesi nedir?

Uluslar arası bir standarda göre üretilmiş mi?

Sağlam mı?,üretildiği malzeme kalitesi standardına uygun mu?

Gündüz araç sürerken kullanılır mı?

Kullanıcının takmak istediği güneş gözlüğünün koyuluğu kişisel zevk, ihtiyaç ve çevre koşullarına göre olmalıdır.

Güneş gözlükleri Tıbbi cihaz olarak değerlendirilmelidir. Güneş gözlüklerinin denetimi Çalışma Bakanlığından Sağlık bakanlığına alınmalıdır. Kaçak yollarla girişi engellenmelidir., ithalat ve üretiminden itibaren vatandaşa ulaşana kadar Ürün (tekil) takip numarası ile izlenmelidir. Denetimleri İl sağlık müdürlükleri eliyle yürütülmelidir. Halk sağlığı adına UV radyasyonu konusunda kamu spotları oluşturulmalıdır.

Taylan KÜÇÜKER

GÖZLÜKÇÜLER VE OPTİSYENLER KONFEDERASYONU YÖNETİM KURULU ÜYESİ

 


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.