Da Vinci, Sanatına Yardımcı Olan Bir Göz Bozukluğuna mı Sahipti?
Leonardo Da Vinci, eserlerini yapmasında yardımcı olan bir göz bozukluğu geçirmiş olabilir.
Uzman doktorlar, Leonardo Da Vinci’nin eserleri üzerine yaptıkları çalışmalar sonucunda, sanatçının göz bozukluğu geçirmiş olabileceği sonucuna vardı. Eserlerin ölçümleri, sol gözün dışa doğru dönme eğiliminde olduğunu işaret ederek, Da Vinci’nin üç boyutlu sahneleri tuvale geçirmesinde yardımcı olan hafif bir şaşılığı olabileceğini ileri sürdü.
Rönesans’ın Dahi İsmi Şaşı mıydı?
Rönesans’ın dahi ismi olan ressam, mucit ve bilge Leonardo Da Vinci, araştırmacılara göre, Mona Lisa’nın gülümsemesi de dahil diğer başyapıtlarını yaratmasına yardımcı olan hafif bir şaşılığa sahip olabilir. Londra’da alanında uzman olan doktorlar, Da Vinci’nin kendi başına modellediği düşünülen eserlerini göz hizasında analiz ettiler ve büyük ustanın şaşı olabileceği sonucuna vardılar.
Bu koşullara sahip olanların, yakın düz yüzeylere daha iyi odaklanabilmeleri ve Rembrandt’da dahil olmak üzere, pek çok ünlü sanatçının da tanımlanabilmeleri için ressamlara faydalı olduğu düşünülmektedir.
Ressam Kendinden İlham Alır
Günümüze kadar çok az sayıda onaylanmış çalışmaları bulunan Da Vinci’nin kendi kodu olan Codex Atlnticus, sanatçıların yardım edemeyeceğini, ancak kendinden ilham aldıklarını şu şekilde anlatıyor: “Ruh, ressamın koluna rehberlik eder ve kendisini yeniden yaratır, çünkü bu bir insanı temsil etmenin en iyi yolu olan ruha görünür.”
Strabismus veya bilinen adıyla şaşılığın bazı biçimlerinin, boyama ve çizim yapmaya avantaj sağlayan iki boyutlu monoküler vizyon yaratan sapma gözünü bastırarak, sanatsal çalışmayı kolaylaştırdığı düşünülüyor.
Stereoskopik görüşe yani bir nesneye odaklanmış iki göze sahip olmak, derinlik algımızın bir parçası olmakla beraber, her bir gözün sağa ve sola doğru hafifçe kayarak nesneleri göreceğinden, üç boyutlu sahnelerin daha hizalı tuvallere çevrilmesini sağlayabilir.
Altı Sanat Eserinde Ölçüm Yapıldı
Uzmanlar, her bir gözün süslemelerine daire çizerek, hizalamadan ortalama sağmayı ölçerek kısmen kendinden esinlendiğine inanılan altı sanat eserinde hizalamayı ölçtü. Bu eserler iki çizim, iki yağlıboya ve iki heykeldi.
Göz hizasında ölçülebilen eksiklik şiddetli değildi ve ortalama altı parça boyuncu odaklanmış gözden -10,3 derece sapma oldu. Bu durum, gözün dışa doğru bakası yani, ekotropyadır. Bunun sonucunda uzmanlara göre Da Vinci’nin şaşılığının, bir nesneye odaklandığında var olmayan olabileceğini fakat, resimde rahatladığında ortaya çıkacağını ileri sürüyor.
Edinilen sonuçlara göre, Leonardo Da Vinci’nin aralıklı şaşılığa sahip olduğu ve buna bağlı olarak da monoküler görmeye geçebileceğini dile getiren uzmanlar, sanatçının eserlerindeki yüzlerin ve nesnelerin üç boyutlu formlarını, dağlık sahnelerin uzak derinliklerin durgunluğunu tasvir etmek için sahip olduğu imkanların bu şekilde açıklanabileceğini dile getiriyor.
Kaynak: Beşiktaş.com.tr
Rönesans’ın dahi ismi olan ressam, mucit ve bilge Leonardo Da Vinci, araştırmacılara göre, Mona Lisa’nın gülümsemesi de dahil diğer başyapıtlarını yaratmasına yardımcı olan hafif bir şaşılığa sahip olabilir. Londra’da alanında uzman olan doktorlar, Da Vinci’nin kendi başına modellediği düşünülen eserlerini göz hizasında analiz ettiler ve büyük ustanın şaşı olabileceği sonucuna vardılar.
Bu koşullara sahip olanların, yakın düz yüzeylere daha iyi odaklanabilmeleri ve Rembrandt’da dahil olmak üzere, pek çok ünlü sanatçının da tanımlanabilmeleri için ressamlara faydalı olduğu düşünülmektedir.
Ressam Kendinden İlham Alır
Günümüze kadar çok az sayıda onaylanmış çalışmaları bulunan Da Vinci’nin kendi kodu olan Codex Atlnticus, sanatçıların yardım edemeyeceğini, ancak kendinden ilham aldıklarını şu şekilde anlatıyor: “Ruh, ressamın koluna rehberlik eder ve kendisini yeniden yaratır, çünkü bu bir insanı temsil etmenin en iyi yolu olan ruha görünür.”
Strabismus veya bilinen adıyla şaşılığın bazı biçimlerinin, boyama ve çizim yapmaya avantaj sağlayan iki boyutlu monoküler vizyon yaratan sapma gözünü bastırarak, sanatsal çalışmayı kolaylaştırdığı düşünülüyor.
Stereoskopik görüşe yani bir nesneye odaklanmış iki göze sahip olmak, derinlik algımızın bir parçası olmakla beraber, her bir gözün sağa ve sola doğru hafifçe kayarak nesneleri göreceğinden, üç boyutlu sahnelerin daha hizalı tuvallere çevrilmesini sağlayabilir.
Altı Sanat Eserinde Ölçüm Yapıldı
Uzmanlar, her bir gözün süslemelerine daire çizerek, hizalamadan ortalama sağmayı ölçerek kısmen kendinden esinlendiğine inanılan altı sanat eserinde hizalamayı ölçtü. Bu eserler iki çizim, iki yağlıboya ve iki heykeldi.
Göz hizasında ölçülebilen eksiklik şiddetli değildi ve ortalama altı parça boyuncu odaklanmış gözden -10,3 derece sapma oldu. Bu durum, gözün dışa doğru bakası yani, ekotropyadır. Bunun sonucunda uzmanlara göre Da Vinci’nin şaşılığının, bir nesneye odaklandığında var olmayan olabileceğini fakat, resimde rahatladığında ortaya çıkacağını ileri sürüyor.
Edinilen sonuçlara göre, Leonardo Da Vinci’nin aralıklı şaşılığa sahip olduğu ve buna bağlı olarak da monoküler görmeye geçebileceğini dile getiren uzmanlar, sanatçının eserlerindeki yüzlerin ve nesnelerin üç boyutlu formlarını, dağlık sahnelerin uzak derinliklerin durgunluğunu tasvir etmek için sahip olduğu imkanların bu şekilde açıklanabileceğini dile getiriyor.
Kaynak: Beşiktaş.com.tr
İlgili Galeriler
