“Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin”

Sektöre gönülden bağlı, mesleğini seven ve yücelten, yerli ve milli olanın destekçisi, geleceğin optisyenlerinin geleceğini önemseyen ve katkıda bulunan sektör mensuplarıyla birlikte yürümekten hem gurur duydum, hem de keyif aldım.

“Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin”
21 Temmuz 2018 Cumartesi 09:56


27 Mayıs 2018, Pazar

Günlerce karavanda yaşadıktan sonra Abant’ta otelde kalmak bir gece dahi olsun yatakta uyumak açısından bana muhteşem bir dinlenme imkanı sundu.

Bu arada tartıldım, 3 kg civarında kilo vermişim. Bu, bir haftada normalde diyet yaparak vereceğimin üstünde bir kilo. Bu arada bu hafta normalde yediğimin çok daha üstünde yemek yedim. Yürüyüşe çıkmadan önce, daha önce çeşitli sebeplerle yürüyenlerin yazdıklarını okudum ve protein ağırlıklı beslenilmesi gerektiğini öğrendim. O yüzden ömrümde hiç yemediğim kadar çok et yedim. Dolayısıyla aşırı yürüyüş ve et yemenin kilo vermede etkili olduğunu da ölçmüş oldum.

Bugün de Pazar günü olması nedeniyle destek vermeye gelen çok oldu. Ankara’dan gelen sektör mensupları ve iş arkadaşlarımın varlığı beni çok mutlu etti.

Ayrıca bugün Optisyen.com ekibi üyeleri ve Öğretim Üyesi Turgut Çakar da yürüyüşümde beni yalnız bırakmayarak bizzat geldiler ve bana destek oldular. Yaklaşık 2 saatlik bir mesafeyi hep beraber yürüdük.

Bir de üzerinde “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin” Optisyen.com ve #harbiadam hashtag’li t-shirt’ler yaptırmışlar. Ne kadar özenli bir davranış.

Sektöre gönülden bağlı, mesleğini seven ve yücelten, yerli ve milli olanın destekçisi, geleceğin optisyenlerinin geleceğini önemseyen ve katkıda bulunan sektör mensuplarıyla birlikte yürümekten hem gurur duydum, hem de keyif aldım.

 

Güzel, motive edici ve hareketli bir gündü.

28 Mayıs 2018, Pazartesi

Bugün ilginç bir karşılaşma yaşadık. Mola yerinde dinlenirken bir Zabıta Memuru gelip, “nedir bu korsan lens satışı?” diye sordu.

Yol boyunca her gün polis olsun, jandarma olsun emniyet görevlileri birkaç kere durdurup yürüyüşümüze ilişkin izin belgelerimizi soruyordu. Dolayısıyla ilk anda bir Zabıta Amiri’nin yanımıza gelerek sormasını da tam olarak görevi kapsamına girmese de bir emniyet konusu gibi algıladım.

 

Hâlbuki Zabıta Amiri Muhammet Ali Kıvrak’ın sormasının nedeni tamamen farklıymış. Kendisi aynı zamanda Bolu Lösemili Melekler ve Kanserle Mücadele Sosyal Yardımlaşma Dayanışma ve Eğitim Derneği Başkanı’ymış. Bu tip farkındalık yaratma etkinliklerine olan ilgisi ile yanımıza gelmiş.

Yaptığımız kısa sohbette kendisinin iş alanına giren işportada satılan güneş gözlüklerini konuştuk. Ali Kıvrak "Biz işportada gözlük satan seyyar satıcılarla mücadele ederken siz de internette kontak lens satanlarla bir mücadele veriyorsunuz, bu yürüyüşünüzü gönülden destekliyoruz." dedi.

***

Bugünkü yürüyüşümde biraz da hüzün vardı. Bugün yolum babamın memleketi olan Gerede’den geçti. Gerede’nin içine girmedim ama Gerede sapağına yaklaştıkça babamla ilgili anılarım yoğunlaşmaya başladı. Hem babamın Gerede’ye ilişkin anlattığı kendi çocukluk anıları geldi aklıma, hem de benim babamla yaşadığım anılar. Telefonu sessize aldım bir süre, içime kapanıp sessiz sessiz yürüdüm. Babam sağ olsaydı bu yürüyüşle ilgili nasıl konuşurdum kendisiyle diye hayaller de kurdum.

Başta babam olmak üzere aklımdan geçen tüm rahmetli isimlere içimden dualar okuyarak yürüdüm. Hepsinin ruhu şad olsun.

29 Mayıs 2018, Salı

Yürüyorum. Yürüyorum. Yürüyorum. Bugün sabah eşim aradığında da yürüyordum. Konuşmamız aynen şöyle:

-Günaydın.

-Günaydın.

-Nasılsın? N’apıyorsun?

-İyiyim. Yürüyorum.

-Nasıl gidiyor? Ayağın nasıl?

-İyi gidiyor. Ayağım da iyi, artık hissetmiyorum. Birazdan mola yerine varacağım. Buralar çok güzel, yeşillik ama sürekli tırmanış halinde olduğum için çok yorucu.

-Aaa iyi, en azından yeşillik içinde yürüyorsun.

-Gel bir de bana sor. Aynı Kanada’ya yerleşen İzmirli gibiyim.

-Anlamadım? Kim gibi?

-Kanada’ya yerleşen İzmirli var ya hani. İlk yerleştiğinde “ay ne güzel buralar cennet, bugün kar yağdı ne güzel, kar manzarasının güzelliğine bak” filan derken, sonra aylarca kar görünce “bugün de kar, bugün de kar,” deyip duruyor, ya. Onun gibi işte. “Dün ne yaptın?” “Yürüdüm.” “Bugün ne yapıyorsun?” “Yürüyorum.” “Yarın?” “Yürüyeceğim.” Kar, kar, kar… Yürüyorum, yürüyorum, yürüyorum… Anladım adamcağızın hissini…

Eşim kahkahalarla gülmeye başladı. J

*****

Bugün Kızılcahamam yolu üzerinde optik sektörünün temsilcileri Anadolu Optik’ten Engin Bilecan, Lider Optik’ten Murat Bekçi ve basın temsilcileri tarafından karşılandım. Yol üzerinde sohbet ettik, birlikte fotoğraf çektirdik. İnsanların işlerini güçlerini bırakıp gelerek destek vermesi benim açımdan çok değerli. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Böyle anlarda inşallah bu yürüyüşümüz bir sonuç verir de sektörümüzün sorunlarını bir bir çözeriz diye düşünüyorum.

****

Akşam üzeri yoldaki bir köy kahvesinde de yine yürüyüşle ilgili bir sohbetimiz oldu. Tabii ki sorunları yine gözlük üzerinden ele aldık. Dinleyip anlayınca onlar da bir güzel destek verdiler…

 

Ne yaparsınız, yürü yürü yol bitmiyor, araya neşe ve renk katmak lazım.


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.